Kısa adı E.S.E.K. olan (Espri Standartları Enstitüsü Kurumu) tiyatro topluluğu bana göre "Çağdaş Devekuşu Kabare" olma yolunda hızla ilerliyor. Her ne kadar oyun stilleri kabare tarzından uzak olsa da Uğur Uludağ ve arkadaşları artık bir "ekol" olmak üzereler. E.S.E.K.'in son oyunu Kaygan Zemin'i TİM Show Center'da herkes gibi "makaraları koyuvererek" izledim. Bizim Uğur, günümüzün giderek kayganlaşan duygusal zemininde patinaj yapan kadınerkek ilişkilerine mizah halkalarından oluşan kar zinciri takmış. Ve ortaya deri altından ince ince zerk edilen ve yan tesiri kahkaha olan, "ilaç gibi" mesajlar çıkmış. Hakan Bilgin ve Yosi Mizrahi'nin rafine oyunculuğunu tekrar tekrar yazmak niyetinde değilim. Yıllar önce keşfedip, "Bu gence dikkat" diyerek, üzerine yazıyla işaret koyduğum Murat Akkoyunlu'yu yine "gururla" izledim. Doğa Rutkay, rolünü öyle sevmiş ki, sabun yutmuş gibi köpürtüp, durdu. Ama bir Yağmur Kaşifoğlu vardı ki, sadece onu izlemek için bile bu oyuna gidilir... Ah bir de birinci perde boyunca oyunculara laf atan, oyuna müdahale etmeye çalışan, tiyatro salonunda oyun değil de evinin salonunda televizyon seyreder gibi davranan o densizler olmasaydı... Kaygan Zemin'e dikkat!