ÇARŞAMBA gecesi Star'ın magazin programı Zoom sürekli anons geçiyordu: "Bomba... Bomba... Bülent Ersoy, Armağan Uzun'dan ayrılmak için mahkemeye başvurdu... Az sonra..." Bu önemli memleket meselesinin (!) ayrıntılarını kaçırmamak için gözümü dört açıp, ekran başına geçtim tabii... Programın sunucusu, İzmir'de Armağan Uzun'u adım adım takip eden muhabir İbrahim Gugu ile canlı telefon bağlantısı kurdu. Sanırsınız ki muhabir, Gaziantep'teki El Kaide baskınını anlatıyor: "Armağan Uzun'u takip ettik... Bir arkadaşıyla taksiye bindi ve Karizma adlı eğlence mekanına gitti. Çok üzgün olduğunu gördük. (Bu arada heyecandan tuhaf cümleler kuruyor) Armağan çok üzgün olduğunu ispatladı..." Ve sıkı durun: İki dakika sonra Armağan ile arkadaşını bara götüren taksinin şoförü canlı yayına bağlandı. Sunucu kız, "tanığı" sorguya çekti: "Armağan nasıl görünüyordu. Neler konuştu takside?" Taksici arkadaş, sanırsınız Davos'tan zirve naklediyor: "Sinirliydi, morali çok bozuktu. Onu ve arkadaşını Karizma adlı mekana götürdüm. Galiba oradan sonra, başka mekana gideceklermiş. Ama benim adetim değildir müşterileri dinlemek. Kulak misafiri olmadım yani. Ama Armağan çok alkollüydü. Arkadaşıyla dertli dertli konuşuyordu. Arabanın içinde müzik açıktı onun için konuşulanları pek duyamadım." Demek ki bir de duysa, bu yıl Magazin Gazetecileri Derneği ödülüne aday olacak!.. Sunucu kızımız, yeniden muhabir İbrahim Gugu'ya döndü ve sordu: "İbrahim, İzmir'de olay nasıl karşılandı?" Yahu ne desin ki muhabir? "Evet tüm İzmir ayakta, kurtuluşu kutluyor. Şu anda eline bayrağı kapan Alsancak'taki miting meydanına koşuyor. Kordon'da da fener alayı düzenlendi" diyecek hali yok ya? Programın kayıtları, magazin haberciliğinde çağ atlandığının vesikası olarak arşivimde öylece duruyor.