Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Masal kahramanları

20 günlük aradan sonra Popstar Alaturka yeniden izleyicisiyle buluştu. Gala gecesinde jürinin asansörle sahneye taşınmasına takılmadım. Yakında tahtırevan ile gelirlerse ona da şaşırmayacağım zaten. Armağan Çağlayan önce Pembe Panter, sonra Sevimli Hayalet Casper görünümündeydi. Orhan Gencebay "metalik gri" kostümüyle Oz Büyücüsü'ndeki Teneke Adam gibiydi. Bülent Ersoy'u kırmızı plastik bidonu ortasından kesip, içine girmiş sandım. Bu haliyle bana Örümcek Kadın'ı hatırlattı. Ebru Gündeş ise Kibritçi Kız hallerindeydi. Tesadüfe bakın ki, hepsi "sanal kahramanlar" gibi giyinmişlerdi... Armağan Çağlayan'ın Azeri yarışmacılarla ilgili sert yorumlarının Azeri kardeşlerimizi üzeceğinden endişe ettim. Tüm iyi niyetimle bunları "dil sürçmesi" kategorisine koydum. Bülent Ersoy'un, Orhan Gencebay'a yönelik "Orhan seninki kalındır" lafına Armağan Çağlayan'ın kahkahalarla gülmesini ve sonra Sevim Emre'ye dönüp, "Sevim Hanım kalın mıdır?" diye sormasını şık bulmadım. 17 yaşındaki lise öğrencisi Belgin'in, okulunu bırakıp, yarıştırılmasını yadırgadım. (Akademi Türkiye seçmelerinde harika sesi ve fiziği olan bir kızın yarışmacı olmasına lisede okuduğu için şiddetle itirazda bulunmuş ve sonunda ekibi ikna etmiştim) Ama bunlara da takılmadım. İzlediklerimin hiçbiri keyfimi bozmaya yetmedi. Çünkü gördüm ki, bu ülkenin gençleri hâlâ Türk Sanat Müziği ile ilgileniyor. Yarışmacı olmak için otel kapılarında yüzlerce metrelik kuyruklar oluşturuyor. Ve dahası, içlerinde muhteşem sesler barındırıyorlar. Örneğin Ercan'ı çok beğendim. Lale'yi takdir ettim. Hülya'ya jürinin haksızlık ettiğine inandım. Ama biri vardı ki onu ayrı yere koydum. İhsan bana göre tamamdır. Hem de tastamamdır!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA