Okurumuz Hatice Bulut'tan enfes bir Binbir Gece eleştirisi geldi. Ne yalan söyleyeyim, çok kıskandım. Ama sizlerle paylaşmadan da edemedim. Bu köşe, bu okurlarla gurur duyuyor! "Yüksel Bey, mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir. Binbir Gece dizisinin senaristleri izleyicinin hafıza kaybı yaşadığına mı inanıyorlar merak ediyorum. Dizide aynı aksiyonları, her hafta başka bir versiyonla tekrarlıyorlar. Deyim yerindeyse, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp, önümüze koyuyorlar. Şöyle ki: Dizinin başında Kağan kanserdi. Sonra aniden Füsun kanser oldu ve sanırım şimdi de sıra Cansel'e geldi. Önce Kağan kaçırıldı. Sonra Mihriban Hanım ve daha sonra Şehrazat kaçırıldı. Önce Cansel ansızın ortadan kayboldu, sonra Bennu. Haftalar boyu Şehrazat ve Onur Bey arasında yaşanan çekişmeleri izledik. Neyse ki mutlu sona yaklaştılar. Son bölümlerde aynı çekişmeleri, neredeyse aynı repliklerle bu kez de Bennu ve Kerem Bey arasında izledik. (Onur, Şehrazat'ı Kerem'den kıskanıp, evinin kapısını Kerem açtı diye kıyamet koparmıştı. Aynı sahneler Kerem, Bennu'nun evine geldiğinde evin kapısını Cem'in açmasıyla tekrarlandı.) Kerem ve Bennu da mutlu sona yaklaşıyor. Artık senaristler, belki düğün sahnelerini ve diyaloglarını bir kez yazıp 2 çifte oynatırlar; belki de etmeyip çifte düğün yaparlar. Bu arada dizide zengin kahraman erkek olma sırası Burak'a, savunmasız güzel kadın sırası Melek'e geldi bence. Bir kaç sahne de Cansel-Yaman aksiyonu ile dizi sanırım sezon finaline kadar tekrarlarla bizi sinir etmeye devam edecek. Lütfen ben ve benim gibi düşünen pek çok izleyicinin sesi olarak bu detayları ilgililerin dikkatine sunun. Çünkü siz, bizim sesimizsiniz. Sizi çok seviyoruz. İyi günler..."