İki haftadır gündüz kuşağı programlarını "dehşet ve ibretle" izliyorum. Kendisini medyum diye yutturup, halkın cebine göz dikenler, üfürükçüler, din istismarcıları, hurafeciler, sahte şifacılar gündüz ekranlarında adeta resm-i geçit yapıyor. Yıldızını parlatmak isteyen bir eski şarkıcı/ oyuncu çıkıp, "Sağ elimi sol elime yaklaştırdım, elimdeki yara 10 saniye içinde kayboldu" diyor. "O zaman stüdyodakilerden birinin baş ağrısını geçirin" diyorlar. Hanımefendi yan çiziyor: "Gelsinler, parasını ödesinler, tedavi edeyim..." Bir manken eskisi - haşa - Allah'la konuştuğunu iddia ediyor. Bir başka gün kendini "gelecek mühendisi" diye niteleyen, falcı mı, medyum mu, astroloji uzmanı mı, ne olduğu bilinmeyen, kerameti kendinden menkul biri, koca ilahiyat profesörlerini şarlatanlıkla suçluyor. Eline değnek almış, kafasına paçavra sarmış bir başkası, "Dünyayı din savaşından kurtaracak formül bende. İnsanlığı ancak ben kurtarırım" diye ekranda ahkâm kesiyor. Kimi, engelli bebek doğumunu engelleyebileceğini, sağlam çocuk doğurmak için ayın belli günlerinde cinsel birleşmede bulunulması gerektiğini iddia ediyor... Ve işin ilginç tarafı, bu insanlar işyerlerinde (!) vatandaşa verdikleri bu hizmet (!) için fiş kesip, fatura verebiliyorlar. Yani mali ve hukuki açıdan "yasal" bir iş yapıyorlar. Yahu fal bakmak, muska yazmak, göbeğe yazı yazmak ne zamandan beri bu ülkede "yasal iş" statüsüne girdi? Haydi diyelim ki yetkililer, yasal boşlukları, kara delikleri tıkamakta mahir değiller. Peki ya programcıların "toplumsal kaygısı" nerede kaldı? Şimdi diyeceklerdir ki, "Biz bunları deşifre etmek, yalanlarını ortaya çıkarmak, halkı aydınlatmak için stüdyomuza çağırıyoruz..." Yalanınızı sevsinler... Bu ülkede reklamın iyisinin, kötüsünün olmadığını sizden daha iyi bilecek kimse var mı? Siz onları programlarınızın baş köşesinde ağırladığınızda, kapılarındaki kuyrukların azaldığını mı sanıyorsunuz? Amacınız yalanı ortaya çıkarmaksa, girersiniz inlerine gizli kamera ile, haber programı gibi "deşifre" edersiniz. Ama ne yazık ki bu ülkede televizyonculuğun kurallarını Reyting Hazretleri belirliyor. Metafizik konuların her zaman iyi reyting getirdiği gerçeği ne yazık ki her türlü toplumsal kaygının önüne geçiyor. Yahu üfürükçülerin, falcıların, umut tacirlerinin bulunduğu stüdyolara polis baskın yapsa, "yardım ve yataklıktan" hepiniz ifade verirsiniz, farkında değil misiniz? Bunlar yakında reyting muskası yazdırır, rakip programlara papaz büyüsü yaptırırsa hiç şaşırmam!