Bülent Ersoy, geçen sefer olduğu gibi yine ilginç yorumları, temponun düşmeye yüz tuttuğu anlardaki neşeli müdahaleleri ve renkli kişiliğiyle Popstar Alaturka'nın reyting lokomotifi olmaya devam ediyor. Ersoy, Nur Yerlitaş imzalı enfes kostümleri ile beğeni toplarken, ısrarlarımız sonunda değiştirdiği göz makyajıyla da gözlere hitap ediyor. Bu hafta Ersoy'un üzerinde çimen yeşili bir tuvalet vardı. Kumaşını Paris'ten getirtmiş. Popstar Alaturka'nın yeni bölümleri için hazırlanan gardrop bir trilyona malolmuş. Diva bu enfes kıyafetini, üzerinde yeşil ve mor tüyler bulunan bir otriş ile süslemişti. Eh, bu kadar övgüde bulunduğumuza göre sevgili Diva'dan esprili yorumumuz için de izin çıkmıştır herhalde. Vallahi ben Bülent Ersoy'u o yeşilli morlu tüylerin içinde ilk gördüğümde "Akdeniz salatası tabağına düşmüş" sandım. Hele tenine sürdüğü yağ ve ışıltılı fondöteniyle birlikte yeşilliklerin arasında pırıl pırıl parlarken, son derece "iştah açıcı" bir görüntüsü vardı. Şaka bir yana, Popstar Alaturka yine iyi sesler bulup, getirmeyi başardı. Armağan Çağlayan ise artık "jürilerin piri" sıfatını iyiden iyiye hak etti. Son programda ayaklı mikrofonun nasıl kullanılması ve stüdyoya girerken merdivenlerden nasıl inilmesi gerektiği konusunda verdiği dersler, yolun başındaki sanatçı adayları için çok değerliydi. Ben Armağan'ın yerinde olsam en kısa zamanda bir imaj ajansı kurardım.