Adına töre denilen, kanunsuzluğun, yazılı olmayan kurallar çerçevesinde yasa gibi benimsendiği, insanlığı ayaklar altına alan çağdışı uygulamalar, bu sezon pek çok yerli dizinin omurgasını oluşturuyor. Bunlardan biri de Show TV'deki Ezo Gelin... Bu kez, yeni gelin, ölen eşin kardeşine yani bahtsız kadının kayınbiraderine veriliyor. O kayınbirader ki, bizim Ezo Gelin'in neredeyse çocukluktan oyun arkadaşı... Öyle ki, avluda ebelemece oynadığı, "kardeşten öte" sevdiği can yoldaşı... Ama "namus" ortada kalmasın, "mal bölünmesin" gibi kaygılarla icat edilmiş töre gereği, yeni gelini, "ağabeyinden miras olarak" küçük kardeşe veriyorlar. Biliyorum ki, bu rezil gelenek hâlâ Anadolu'nun pek çok yerinde uygulanıyor. O Anadolu ki; kadını, toprağına can veren "bereket ana" olarak kutsallaştırmış. Türk obalarında, beyliklerinde kadınlar; toplumun önderi, bilgesi olmuş, kurultay toplamış. Pek çok Avrupa ülkesinden önce o coğrafyada kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmış. Peki nasıl oluyor da kadının mal gibi alınıp satılması bu Anadolu'nun orta yerinde "töre" oluyor? Nasıl oluyor da kadın sanki ölenin köstekli saati gibi, kardeşine kalıyor? Benim asıl içinden çıkamadığım tezat işte bu...