11 Eylül saldırıları sırasında Amerikan televizyonlarının takındığı ortak tavır, takdirle karşılanmıştı. Genel görüntüler dışında, ölülerin, yaralıların, şoka girenlerin görüntüleri asla yayınlanmamıştı. Çünkü televizyonlar, bu görüntüleri yayınladıkları taktirde teröristlerin amaçlarına hizmet edeceklerinin bilincindeydi. Geçtiğimiz hafta Reality TV'de izlediğim "Felaket Anları" adlı belgeselde ise bu büyük felaket ve onu takip eden 7 gün içinde Dünya Ticaret Merkezi ve çevresinde amatör kameralarla tespit edilen görüntüler yayınlandı. Ekrana düşen kareler gerçekten de dehşet vericiydi. Olaydan sonra Amerikalılar adeta tek vücut olmuşlardı. Manhattan neredeyse baştan aşağı ABD bayraklarıyla donatılmıştı. Halk sokaklara dökülmüş, elleriyle hazırladıkları sandviçleri ve içecekleri kurtarma ekiplerine dağıtıyordu. Görevden dönen polis ve itfaiye görevlileri, caddelerin iki yanına biriken kalabalıklar tarafından dakikalarca alkışlanıyordu. ABD'liler kötü bir tecrübeyle de olsa "millet" olduklarını hatırlamışlardı. Diğer yanda ise Müslüman azınlığı müthiş bir korku kaplamıştı. Çünkü insanlar sokaklarda ellerinde bayraklarla "İntikam, intikam" diye bağırıyorlardı. Arap kökenli bir taksi şoförünün, aracının ön kaputuna titreyen elleriyle, üzerinde "Amerika'- yı Seviyorum" yazan bir ABD bayrağını yapıştırmaya çalışması da kameralara yansıyan dramatik görüntüler arasındaydı.