Bazen ekranda taşlar yerinden oynayınca ortaya "kaos" ve reyting başarısızlığı çıkıyor. "Gülbence", atv'ye büyük umutlarla gelmişti. İlk birkaç günde stüdyoya ünlü konuklar geldi, şarkılar, türküler söylediler. Ama "Gülbence"nin karşısında Kanal D'deki "Yasemin Bozkurt'la Kadının Sesi" ve TGRT'deki "Serap Ezgü Sizin Sesiniz" programları vardı. Ezgü ve Bozkurt "mağdureleri" ekrana çıkartıp, gözyaşından reyting damıtma konusunda çok maharetliydiler. Üstelik "kemik" bir izleyicileri de vardı. Bu durumda "Gülbence" de ister istemez programın üzerine "acı sosu" dökmeye başladı. Şimdilerde Gülben Ergen en üzüntülü, en dehşetli, en şaşkın yüz ifadelerini takınarak karşısındaki "mağdurelerin" derdini dinliyor. Diğer yanda Seda Sayan "Şans Kapısı" ile Kanal D'nin bu sezon en iddialı programlarından birini hazırlayacaktı. Ancak reyting raporları hayal kırıklığı yarattı. Çünkü Seda Sayan'ın tarzı "yarışma sunuculuğuna" uygun değildi. "Kadırgalı Aysel"in işi, dertlerle sorunlarla boğuşmak, çocuksuz kadınları kendi deyimiyle "çatır çatır doğurtmak", fakir fukaranın elinden tutmak, hastaları sağlığına kavuşturmaktı. Bana kalırsa Gülben Ergen ile Seda Sayan programlarını değiş-tokuş etmeli. Tam bir şov kadını olan Gülben Ergen'in "Şans Kapısı" nı, dertlere derman Seda Sayan'ın da gündüz ekranında bir "mağdure" programını sunması sizce de daha doğru olmaz mı?