Suriye'de 11 bin insanın cesedinin, 55 bin kare fotoğrafı dünyada yankılandı. Anadolu Ajansı'nın geçtiği fotoğraflarda kocaman siyah bantlar vardı. Boğulmuş, işkence edilmiş ölmüş 11 bin beden. Hepsi Esed'in elinde rehin iken hastanelerde öldürülmüş insanlar.
Fotoğraflara bakamıyoruz. Dayanamıyor, nutku tutuluyor, nefesi kesiliyor insanın…
İşkence izlerinden, yaralardan öte dikkat çeken bir şey var fotoğraflarda. Hepsi açlıktan bir deri bir kemik kalmış.
Elektrikten, kırbaçtan, dayaktan önce açlığa mahkum edilmişler. Hepsi aç, hepsi bir avuç kalmış. Tam bitap düştükleri anda da boğazlarına triger kayışları geçirilip, öldürülmüşler.
Fotoğraflar yayınlandığından bu yana nefes alırken bile düğümleniyor bir şeyler boğazıma. Katledilen çocukların ve insanların görüntüsü gitmiyor gözümün önünden
***
Gaz, kurşun, yağlı urgan toplu katliam tekniğiydi. Hitler de kullandı. Ama aç bırakmayı savaş silahı olarak bir tek Sırpların kullandığını biliyorduk. Bir de Esed kullandı.
"El Kaide de kafa kesiyor"dan başka cümle kuramayanlar, bu sistematik soykırım hakkında da vicdanlarını bir yana koydu. "Bakalım fotoğraflar gerçek mi sahte mi?" bile dediler.
Bir de Gezi olayları ile yüz binlerce insanın vahşice katledildiği Suriye'yi kıyaslayanlar var.
Bir soykırım yaşanıyor Suriye'de. Din, ırk, ideolojiyi kenara koyup vicdan sahibi herkesin sesini yükseltme zamanı. Bu acımasızlığın, ideolojiyle, inançla, stratejiyle ilgisi kalmadı artık.
Ortada katledilen çocuklar varken ne politika ne strateji ne ideoloji olmaz. Önce İnsanız!
İnsanlığa karşı suç işlenirken "Aman Esed'in yanından ayrılmayayım" diyenleri insanlığa davet ediyorum. Bosna'daki gibi yaşananlara kör kalmak, insanlık adına unutulmaz bir utanç olacaktır.
***
Bu hafta AK Parti Grup Toplantısı yapılmadı. Ama Başbakan Erdoğan Brüksel'de konuştu.
Başbakan dünyanın gündemine bir kez daha Esed'in zulmünü soktu. Başbakan, "Ey dünya! 150 bin insanın öldürüldüğü Suriye'ye karşı sessiz mi kalacağız? 'Cenevre-2 ses ver' demek zorundayız" dedi.
CHP ise tam kadro Grup Toplantısı yaptı. Kılıçdaroğlu Esed'i ağzına almadı. Malum medyanın yayınları gibi TIR peşindeydi Kılıçdaroğlu. İktidara giden trenmiş gibi TIR'lara yapışmıştı.
Esed'i değil, dünyanın muhatap kabul edildiği Suriye muhaliflerine giden TIR'ları suçluyordu.
***
Buradaki çarpıtmaya dikkat. Malum medya da Kılıçdaroğlu da hep aynı şeyi yapıyor.
Suriyeli tüm muhalifleri ısrarla "El Kaide'ci" gösteriyorlar. Kılıçdaroğlu TIR'ları suçladı durdu.
Kılıçdaroğlu Başbakan'a her zamanki gibi ağzına geleni söyledi. Ama Esed'e tek laf yok.
Belgelenen katliamları ağzına almadı. Başbakan "Diktatör" ama Esed büyük "Barış kahramanı!"
Hiçbir cümlesinde, Suriye'deki Baas katliamı yoktu. 55 bin fotoğraf, 11 bin insan yoktu.
Hepsi buhar olmuştu. Varsa yoksa TIR vardı. TIR'da silah arayanlar, 11 bin insanı katledip resmini çekenleri görmüyor!
"TIR'lar El Kaide'ye gidiyor" diyerek ülkelerini dünyaya "Teröristmiş" gibi gösterme derdi olanlardan vicdan beklemenin boş olduğunu anladık bir kez daha.
***
El kaide'nin Somali'de Türkiye'ye saldırdığını söylemiyorlar. Anadolu Ajansı'nın Halep bürosuna saldırılmasını dile getirmiyorlar. Varsa yoksa "Hükümet ve İHH Kaideci" yalanı!
Seçimlere iki ay kaldı.
Suriye'de yaşanan katliama tek laf etmeyen Kılıçdaroğlu ve Suriyeli mazlumlar için Batıya bile insanlık dersi veren Erdoğan. Seçim sizin…