Depremin üzerinden tam 52 gün geçti. Bu süreçte, Türkiye'nin dört bir yanından afet bölgesine yüzlerce tır yardım kolileri gönderildi, milyarlarca lira bağış toplandı. Ancak yetmez, sürdürülebilir yardımları düşünmemiz gerek. Bölgenin iyileşmesi için uzun vadeli yardımları konuşmalıyız. Bu kapsamda gördüğüm en iyi örneklerden biri Hepsiburada tarafından duyuruldu. Şirket, hem e-ticaret hem de lojistik tecrübelerini bölgenin kalkınması için kullanmaya yönelik uzun vadeli bir programı hayata geçirmiş. "Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü" isimli bu program, bölgenin ayağa kalkması ve bölge insanının ticari olarak kalkınması için oldukça önemli. Uzun soluklu bu tip programalar yapısal ve sosyal iyileşmenin en hızlı şekilde gerçekleştirilmesine yardımcı olacak. Bu anlamda Hepsiburada'nın öncülüğünü yaptığı bu gibi projeler takdiri hak ediyor. Depremin ilk günlerinde hızlıca sitesini bir yardımlaşma platformuna çevirmesi, müşterilerinin site üzerinden acil ihtiyaç ürünlerini ve bağış kartlarını alabilmesine imkân sağlaması güzel bir iyilik hareketinin başlangıcıydı. Öte yandan lojistik imkanlarını da deprem bölgesine yardım amaçlı devreye soktular ve yüzlerce tır ve araçla yardım malzemelerini ilk günden itibaren deprem bölgesine ulaştırdılar.
"HER SİPARİŞ BİR DESTEK"
Deprem bölgesinde yaşanan felaketin ardından, birçok şirket bölgedeki insanların yaşamlarını kolaylaştırmak için çeşitli kampanyalar da başlattı. Hepsiburada'nın inisiyatifi, sadece bölgedeki insanların hayatını kolaylaştırmakla kalmadı, aynı zamanda şirketin sosyal sorumluluk bilincini de ortaya koydu. Hepsiburada tarafından başlatılan "Her Sipariş Bir Destek" kampanyası bölgedeki yerel üreticileri ve esnafları destekliyor. 17 Şubat'ta başlayan kampanya, Hepsiburada platformunda yerel üreticilerin ve kooperatiflerin ürünlerini milyonlarca müşteriyle buluşturdu. Bu sayede bölgedeki üreticiler, komisyon, işlem gideri ve vade olmadan platformda satış yapabildiler. Bu kampanya, bölgedeki üreticilerin işlerini sürdürebilmeleri için önemli bir fırsat sağladı. 24 Şubat'ta ise kampanya, bölgedeki tüm esnaf ve KOBİ'lere yayıldı. Bu sayede, sıfır komisyon, sıfır işlem bedeli ve sıfır vadeye ek olarak, reklam ve satış desteği de sağlandı.
Bu kampanyayla birlikte bölgedeki ekonomik faaliyetlerin devam etmesi, insanların istihdam edilmesi ve bölgedeki yaşam standartlarının yükseltilmesi hedefleniyor. Bu tür sosyal sorumluluk projelerinin, sadece bölge ekonomisine katkı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda şirketlerin toplumsal sorumluluk bilincini ortaya koyması açısından da büyük bir önem taşıdığını bir kez daha ispat ediyor.
10 MİLYAR TL'LİK TİCARET HACMİ
Hepsiburada, yaptığı yatırımların sonucunda önümüzdeki iki yıl içinde bölgeden tüm Türkiye'ye ve dünyaya toplam 10 milyar TL'lik bir ticaret hacmi yaratmayı hedefliyor. Takdir gerektiren bir diğer detay da bölgedeki kadınları, çocukları ve gençleri de unutmamış olmaları. Hali hazırda yürütmekte oldukları kurumsal sosyal sorumluluk projelerini deprem bölgesine odaklayarak, gençlere ve ailelere özel eğitim ve sosyal destekler de sunacaklar.
5 BİN GİRİŞİMCİ KADINA DESTEK
Ek olarak şirket, deprem bölgesinde 5 bin girişimci kadına destek verecek. Kadın girişimciler, bu sayede yerinde ve online e-ticaret eğitimleri; reklam, kampanya, içerik yönetimi konularında profesyonel destek alabilecek.
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler'in New York'taki bir toplantısında katılan Hepsiburada Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan da, toplumsal cinsiyet eşitliğini afet sonrası toparlanmanın anahtarlarından biri olarak gördüğünü söylemiş, deprem bölgesinde sürdürülebilir kalkınmaya destek için kadın satıcı oranlarını %50'ye çıkarmakta kararlı olduklarını ifade etmişti. Bu anlayışın tüm şirketlere örnek olmasını umut ediyorum.