Tayland'ın en büyük şehri ve başkenti olan Bangkok, Uzak Doğu' nun en ilgi çeken noktalarından biri. Yerel ismi Krung Thep yani Melekler Şehri olan Bangkok, son dönemde Türkler'in de gözde seyahat rotalarından biri oldu.
Geçtiğimiz yıl THY ile Türkiye'den toplam 45 bin Türk turist Bangkok'u ziyaret etti. Dokuz saatlik bir uçak yolculuğuyla ulaşılan şehir; sıcak havası ve güler yüzlü halkıyla kalbinizi hemen çalıyor.
Eşsiz doğası, bitki örtüsü, kültürü ve büyüleyici mimarisiyle işte Bangkok maceram:
Şehre adım atar atmaz belli noktalar dikkatinizi çekiyor. Mesela Bangkok sokak lezzetleriyle oldukça meşhur. Bu lezzetlerden herkesin haberdar olabilmesi için de cep telefonlarınızdan ulaşabileceğiniz bir sokak lezzetleri aplikasyonu var. Ülke, Hindistan cevizinin cenneti olduğu için yemeklerin hemen hemen hepsi Hindistan cevizi yağıyla ya da sütüyle yapılıyor. Yemek yeme kültürleri biraz farklı. Yemeklerde bıçak yerine kaşık kullanılıyor. Masalarda da sadece çatal ve kaşık yer alıyor.
Tabii şehrin hava durumu da dikkat çekmeyecek gibi değil. Havası çok sıcak ancak sürekli yağmur yağıyor o yüzden şehirde herkes şemsiyesiyle ya da yağmurluğuyla geziyor. Trafik her saat çok yoğun. Bu nedenle bir tür motor taksi olan tuktuklarla gezmek çok daha eğlenceli ve süratli ulaşım imkanı tanıyor. Hem de bu sayede trafikten kaçmanız mümkün oluyor. Sokaklar arasında gezerken Tayland'ın olmazsa olmazlarından birinin masaj salonları olduğunu anlıyorsunuz. Her sokakta masaj salonları var. Kadınlar, çocuklar herkes bu salonlara gidip masaj yaptırıyor.
Bu kadar popüler olan bir şehirde çok da ünlü gece kulüpleri var. Bunlardan en bilineni Sky Bar. Hangover 2 filminin çekildiği gökdelende yer alan bu gece kulübüne adım atabilmeniz için kıyafetinizin çok şık olması gerekiyor.
Thai kültürüne bu tiyatroyla doyun
Şehirdeki en iddialı gösteri Siam Niramit Show. Geleneksel Thai kültürünü ve sanatını içeren bu tiyatro gösterisi yaklaşık 70 dakika sürüyor. Şovda 400 oyuncu yer alıyor. Çocuklarınızla birlikte izleyebileceğiniz, kimi zaman güldüren kimi zaman şaşırtan güzel bir gösteri. Her gösteride seyirciler arasından bir şanslı seçilip gösteriye dahil ediliyor. Şanslılar arasında ben de yer aldım. Sahneye çıkarak oyuncularla birlikte beraber bir enstrüman çalmayı denedim.
150 yıllık kraliyet sarayı
Bangkok'un en çok ziyaret edilen noktalarından biri Granda Palace yani Büyük Saray. Şehrin kalbinde yer alan kraliyet sarayı kompleksine kısa kollu kıyafetle girmenin yasak olduğunu söyleyerek notlarıma başlayayım. Kompleksin girişinde uzun etek ve kolları kapayan şallar kiralayabiliyorsunuz. Saray 150 yıldan uzun süredir, Siam Krallığı'na ev sahipliği yapıyor. Yapı, geleneksel Thai mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Kompleks; yüzden fazla binadan ve tapınaklardan oluşuyor. Dış avlunun bir köşesinde tarihi 14'üncü yüzyıla kadar uzanan Wat Phra Kaew yani Zümrüt Budha Tapınağı yer alıyor. İsminden de anlaşılacağı üzere tapınağı bu kadar önemli yapan unsur, kalbinde bulunan ve tek parça yeşil zümrüt blok üzerinde oyulmuş 66 cm yüksekliğindeki Budha heykeli.
Lotus buketleri
Lotus meraklıları Bangkok'a tam 40 dakika uzaklıkta Ban Sala Din köyüne Lotus toplamak için gidebilir. Ban Sala Din köyünde teknelerle Lotus çiftliğinde gezintiye çıkıp kendi lotus buketlerinizi yapabilirsiniz.
Tapınaklar her yerde
Wat Pho, içinde meşhur yatan Buda heykelinin bulunduğu tapınak. 16'ncı yüzyıl başlarında inşa edilen tapınak 1781'de Bangkok'un başkent olmasıyla yeniden yapılandırılmış. Tapınakta yer alan heykel 46 metre uzunluğunda ve 15 metre yüksekliğinde. Heykel 1800'lerin ortasında tapınağa yerleştirilmiş.
Şehirdeki bir diğer önemli tapınaksa Wat Arun. Şafak Tapınağı olarak bilinen bu tapınak, 81.85 metre yüksekliğinde. Renkli seramik çinilerle süslenmiş olan tapınak şehirde görülmesi gereken en önemli beş noktadan biri. Nehir kenarındaki bu tapınağı tekne gezintileri sırasında da görmek mümkün.