ABD'de trajikomik bir oyun sahneleniyor.
Oyunu yazanlar, oynayanlar aynı aktörler. Türkiye düşmanları hep birlikte sahne almış durumdalar.
Türkiye'de bir yönetim değişikliği meydana getirmek için uğraşıyorlar. Bu uğurda bir bakıyorsunuz pireyi deve yapıyorlar.
Bir bakıyorsunuz deveye hendek atlatmaya çalışıyorlar. Dertleri, Türkiye iç siyasetini dizayn etmek.
Daha net söyleyelim.
CHP'nin, HDP'nin ve bilumum gayrı milli unsurun işini kolaylaştırmaya çalışıyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu da boş durmuyor, üzerine düşeni yapmak için kendini paralıyor. İrtica kartı elinden alınan Kılıçdaroğlu'nun yeni silahı yolsuzluk iftirası. Biraz asparagas, biraz manipülasyon ve pek tabii ki biteviye yalan... İletişim stratejisi de bu...
CHP şakşakçısı medya da boş durmuyor tabii. Hemen erken seçim yaygarasına başladılar. Meğerse hükümet, ekonomideki kırılganlık, ambargo davası ve Kılıçdaroğlu'nun suçlamaları (iftiraları diye okuyun) dolayısıyla erken seçim planları yapmaya başlamış. Sanki ABD'de FETÖ aklıyla yürütülen sanal dava, Kılıçdaroğlu'nun yalanları hep birlikte Türkiye ekonomisine olan güveni ortadan kaldırmak, ekonomiyi krize sokmak için tasarlanmadı.
Beklentileri, AK Parti'nin, Kılıçdaroğlu ve avanesinin bu yıkıcı siyaseti karşısında eli kolu bağlı beklemesi, kendi pozitif siyasetini hayata geçirmek için çabalamaması.
Oysa AK Parti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde kendi siyasi stratejisini sürdürmeye, bir yandan icraatlarını hayata geçirirken, öte yandan 2019 seçimleri için çalışmaya devam ediyor.