"Demokrasi, barış ve huzur adına ümit verici bir sahne. İnşallah kalıcı olur, sahici olur." Fitnebaz, kamuoyunun tanıdığı bir FETÖ'cüye ait bu cümleler.
Hangi sahneden bahsediyor dersiniz? Kemal Kılıçdaroğlu'nun elinde çiçek, yanında HDP'lilerle birlikte yürüdüğü sahne.
CHP ve HDP'nin birlikteliklerinin nihayet kamuoyu önünde açıkça tescillendiği sahne.
16 Nisan'dan sonra ne demişti HDP'liler. CHP, Meclis'ten çekilirse biz de çekiliriz!
Yani CHP sokağa inerse biz de ineriz!
FETÖ'cülere sevinç çığlıkları attıran bu sahne. CHP'nin HDP'lileşmesi! Yani PKK'ya yanaşması.
İkincisi CHP'nin sokak siyasetine HDP'nin destek vereceğini varsaymaları. Gezi'de başaramadıklarını şimdi başarabileceklerini düşünüyorlar. Kaosun bir müdahaleyle son bulacağı beklentisi içindeler. O müdahaleyle birlikte Türkiye'nin eski Türkiye'ye döneceğinden eminler.
Bu milleti yine hesaba katmıyorlar.
***
Ne acı değil mi? Yıllarca bürokratik oligarşiden medet uman, halka, demokrasiye bir türlü güvenmeyen CHP 2010'dan sonra FETÖ'ye, PKK'ya, DHKP-C'ye umut bağlar oldu.
Her terör saldırısından sonra en pespaye şekilde sahne alıp fırsatçılık yaptı. HDP ile birlikte "
katil devlet" sloganları attı.
FETÖ'nün aklıyla, stratejileriyle hareket etti.
***
Daha yeni iki AK Partili siyasetçiyi katletti PKK. Bilerek, hedef gözeterek yaptı bunu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun umurunda mı? Peki ya beraber yürüdüğü HDP'lilerin?
Elbette değil. Olamaz da.
HDP'lilerin PKK'ya, Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'ye diyet borcu var. O koltuklara nasıl oturdular sanıyorsunuz?
Kemal Kılıçdaroğlu için önemli olan FETÖ'nün ne dediği.
FETÖ, ondan öldürülen darbeci teröristler için yürümesini istedi. O da yürüyor.
Kalleşçe masum insanların üzerine mermi yağdıran darbeci teröristlerden bahsediyoruz.
Kılıçdaroğlu'nun sahip çıktığı teröristlerden...
***
Bütün bunlar olurken Kemal Kılıçdaroğlu markalaştırılmaya, parlatılmaya devam ediliyor.
Bilmem kaç bininci kez Kılıçdaroğlu medya mühendisliğinin konusu...
Hürriyet gazetesi kaç gündür Kılıçdaroğlu'ndan bir Gandi çıkarmanın derdinde. Yine dün, tam zamanında yine olması gerektiği gibi Kılıçdaroğlu'na desteğini sunmuş. Kılıçdaroğlu'nun sözünü alıp manşet yapmış.
"
Taş atılsa gül sayın" diyen, barış şeysi! Her şey o kadar açık, o kadar net ki sayın Aydın Doğan?
***
Dikkatinizi çekiyor mu?
Sosyal medyada çok alçakça bir kampanya yürütülüyor.
Toplumda Suriyeli mültecilere karşı kin ve nefret tohumları ekilmeye çalışılıyor.
Bu millete yabancı, ahlaksız bir ırkçı zihniyet yaygınlaştırılarak daha etkili bir kalkışma planlanıyor.
Devletin de, milletin de teyakkuzda olması, oyuna gelmemesi gereken bir konu bu.
Bu örgütlü bir kampanya ve bu kampanyayı organize edenlerin, bu kampanyaya destek verenlerin derhal yakalanıp, adalet önüne çıkarılması gerekir.
Bu ortamda her kim toplumu bölecek, halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek eylem ve söylemlerde bulunuyorsa bu ülkenin, bu milletin düşmanıdır.
Bu da böyle bilinmeli, ona göre hareket edilmeli...