"Cumhuriyet ve laiklik şimdiye kadar hiçbir dönemde bu denli tehlikeye girmediği için, onu korumakla görevli kesimler, haklı olarak sesini yükseltmektedir." Bu sözler FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'e ait. Bugün sarf edilmiş sözler değil bunlar. Tam 20 yıl evvel, 28 Şubat'ın en civcivli günlerinde Aydın Doğan'ın bir televizyon kanalında edilmiş bir laf bu.
28 Şubat'ta bir "muhtıra" verilmediğini, "tavsiye kararları" alındığını söyleyen bu şahıs rahmetli Erbakan'ı şeytanlaştırmış, askerin yaptığı zulme alkış tutmuştu. Hürriyet gazetesi bu terörist başının sözlerini manşet yapmıştı. Kocaman harflerle, seçilmiş sivil iktidara sesleniyordu Hürriyet: "Beceremediniz Artık Bırakın!"

*** Halkına yabancılaşmış, ceberut devleti itaat edilmesi gereken bir otorite olarak gören bu Fetullah Gülen, gün geldi milletiyle bütünleşmiş devlete başkaldırdı. Başkaldırdı, çünkü devletin artık gerçek sahibine geçtiğini, onu eski yöntemlerle ele geçiremeyeceğini gördü. Başkaldırdı, çünkü bir "üst otorite"den emir aldı. Ekmeğini yediği, hizmetini ettiği efendileri ondan bunu talep etti.
Bugün birçok "muhalif" görünen şahıs gibi Fetullah Gülen de hep bir üst otoriteden işaret alıp daha aşağı gördüğü güç odağına meydan okudu. Askere bakıp seçilmiş hükümeti, dış mihraklara bakıp devleti hedef tahtasına oturttular. *** Fetullah Gülen'in de, kurduğu terör örgütünün de nasıl kirli bir yüzü olduğunu bu millet gördü. Duyduk ki bu şahıs yeni bir kitap çıkarıyormuş. "Bahar yazıları" mı, öyle bir şey.
4 yıldır PKK'yla yarış halinde "bahar" retoriğini kullanıyorlar. Bahar'da çiçekler açacak, kuşlar cıvıldayacak falan!
"Mazlumiyet ve mağduriyetler gelecek mutlulukların vesilesidir" diye yazmış. "Izdıraplar, birer doğum sancısına dönüşür" demiş. Vermiş coşkuyu! *** Geride 15 Temmuz diye bir darbe ve işgal girişimi olduğu için herkes pek bir dikkat kesiliyor. Panikleyenler falan oluyor. Müteyakkız olalım, tamam. Fakat bu teröristlerin ucuz psikolojik harp oyunlarına da gelmeyelim.
Elbette bir şeylerden medet umuyorlar, elbette hesap kitap yapmaya devam ediyorlar. FETÖ'nün şu anda Türkiye siyasi hayatına ilişkin beklenti içinde olduğu en önemli husus Kemal Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü. FETÖ'nün ümidi oldu Kılıçdaroğlu. O yürüdükçe FETÖ seviniyor. Kılıçdaroğlu yürüdükçe FETÖ coşuyor!
Şu Kemal Kılıçdaroğlu bugüne kadar ne çok teröriste bahar edebiyatı yaptırdı! Günahı çok! *** Fetullah Gülen'in en önemli meselesi FETÖ mensuplarına "çözülmeyin" mesajı vermek. Hapishanelerdeki FETÖ mensuplarının çözülmesi farklı, dışarıdaki FETÖ mensuplarınınki farklı.
İçeridekilerin 15 Temmuz'la ilgili "itirafçı" olmalarının önüne geçilmek isteniyor. Fetullah Gülen'in korkulu rüyası içeridekilerin itirafçı olmaları. Dışarıdakilerin ise "FETÖ"yü terk etmesi ve örgütün sırlarını ifşa etmesi engellenmeye çalışılıyor.
Engelleyemezler, batıl davaları da, kendileri de tarihin çöp sepetinde kaybolup gidecek, tarih boyunca lanetle anılacaklar...