Onlar kaçmadı.
Yurtdışına yerleşme kararı aldı!
Amaçları çocuklarını yurtdışında okutmak. Uzak kıyılara yelken açmaları hep ondan. Paralel yapı soruşturmaları, dış güçlerden aldıkları emirle memleketi ateşe atmaları, yenilince topuklamaları değil.
En son Tarık Toros kendisini bu şekilde aklamaya çalıştı.
Twitter'dan kendisinin kaçtığını söyleyenlere demediğini bırakmadı. "Kaçmadım, zaten yurtdışındaydım" diyor Toros.
Günahına girmişiz meğer! Bir şeyler duyduğu için kaçmamış. Doğrudan maceraya atılmış, şöyle bir açılmış!
Bir avukat arkadaşım anlatmıştı. Bir şahıs kapısını çalmış, "devlet memuruyum, iki gün sonra gözaltına alınacağım, benim avukatım olur musun" demiş.
O da "şunca yıllık meslek hayatımda böylesine ilk defa şahit oluyorum, sen nereden biliyorsun gözaltına alınacağı"nı diye cevap vermiş. Mezkur şahıs "bağlantılarım var" diye mukabelede bulunmuş. Bizimki şaşırmış, doğal olarak teklifini kabul etmemiş, var git yoluna demiş! Paralel devlet yapılanmasının sinsi yüzünü artık hepimiz tanıyor, işlediği cürümleri biliyoruz. Ne denli kirli bir yapı olduğu ayan beyan ortada. Bu yapının dikkat çeken bir özelliği daha var.
Tabakalaşmanın şahı bu yapıda!
Dikkat edin tüyenler örgütün tepesindekiler ve yüksek maaşlı elemanları. Devlette yapılanan paralel yapı mensupları ise gözaltına alınacaklarını öğrenir öğrenmez avukat arayışına çıkıyor. Eğer örgüt onu yurtdışına kaçırmaya değer bulmazsa tabii. Bir de örgütün kurduğu endüstriden geçimlerini sağlayanlar var. Onlar da ne yazık ki bu kirli yapıyı ayakta tutmak için canhıraş bir gayret içine giriyorlar. Bu kirli yapı onların çabalarıyla ayakta duruyor. Ancak bu kirli yapıyı yönetenler bu kitleyi çoktan satıp yurtdışına kaçmış durumda. Bir de oradan ahkâm kesiyor, manipülasyon yapıyor, ülkenin iç bütünlüğünü, güvenliğini tehlikeye atacak adımlar atıyorlar.