Anadolu Ajansı, PKK'nın Suriye sorumlusu Bahoz Erdal'ın öldürüldüğünü duyurdu. Haber, Suriye'de rejime karşı savaşan Tel Hamis Tugayları sözcüsü Halid el Hasakavi'ye dayandırılarak verildi.
Haberde, Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin ve en az 8 kişiden oluşan korumalarının Himo'dan Kamışlı'ya doğru giderken hedef alındığı belirtildi.
Haber bu şekilde. Haberi veren köklü, saygın bir haber ajansı. Böylesi önemli bir haber sonrasında "durum analizi" yapılır. Ortaya çıkan gelişmenin nedenleri ve sonuçları tartışılır.
Fakat bir de meselenin psikolojik harp boyutu var. Tam da bu nedenle PKK medyası, olana bite- ne bakmadan, doğru yanlış demeden "zaman kazanmak" için derhal bu haberi yalanlama yoluna gitti.
Mednuçe televizyonu "Bahoz Erdal görevinin başında" diye duyurdu. PKK medyasının bunu "son dakika" gelişmesi diye duyurmasını elbette beklemiyoruz. Doğrudan terör örgütünün kazanımlarını esas alarak yapılan bir faaliyetten bahsediyoruz.
Hadi buraya kadarının kitapta yeri var. Fakat "Bahoz Erdal'ın öldürülme haberi" üzerine "durum analizi" yapması beklenen ve fakat bunun yerine doğrudan PKK medyasının mesajlarını iletmeyi tercih eden başka başka medya mahfillerine ne diyeceğiz?
Evet Anadolu Ajansı "PKK yöneticisi öldürüldü" dedi. Ses, paralel devlet yapılanmasının ve Beyaz Türk solunun medya kurum ve kişilerinden geldi. Yazık!
Onlar da belli ki PKK'ya "zaman kazandırma"yı önceliyorlar. Yapılan haberlerin ortak bir özelliği var.
Hepsi de "olmayana ergi" yönetimini esas alıyorlar.
Neredeyse "Fehman Hüseyin öldüğünü doğrulamadı" manşetini atacaklar.
Diken isimli "haber sitesi" devreye giriyor ve "Bu arada Hüseyin hakkında daha önce de onlarca kez öldürüldüğüne dair haberler servis edilmiş ancak hiçbiri doğrulanamamıştı" diye kendince "hafıza" tazeliyor.
Diken, "Rojova'daki güvenilir kaynaklar"dan bahsediyor. Yani PKK'lılara referans veriyor.
Onların şu ifadeleriyle olayı netleştiriyor kendince:
"Kendisi Kandil'de. Eğer öldürüldüyse Suriye topraklarında değil, Kandil'de öldürülmüş olması gerekir. Bize kendisinin Suriye'de olduğuna dair ya da burada öldürüldüğüne dair bir bilgi ulaşmadı. İlk defa sizden duyuyoruz."
Ne kesin bir yalanlama! Hâlâ ikna olmadıysanız şapkadan bir başka argüman daha çıkarıyorlar. "Genelkurmay, MİT ve Emniyet bilgiyi teyit edemedi."
Paralel yapının Haberdar'ı daha da ileri gidiyor.
"Genelkurmay telsiz konuşmalarında Fehman Hüseyin'in öldürüldüğünü doğrulayacak konuşmaya rastlamadı" diye bildiriyor!
Halbuki bunlara ne lüzum var. Çıkarın adamınızı konuşturun!