Bir bu eksikti.
O da oldu, tam oldu!
Daha dün bir dostuma "hayret, seçime 1.5 ay var, hâlâ gerici bloktan bir Allahın kulu çıkıp da 'AKAPE kapatılmalı' demedi" diyordum.
Alın size bir şom ağızlılık örneği!
Demez olaydım, dün biri çıktı ciddi ciddi "AKAPE kapatılmalı" önerisinde bulundu.
Meğerse "AKP, anayasa 68/4'ü, anayasa 69/6'yı ve Siyasi Partiler Kanunu 78/a'yı açıkça ihlal etmiş."
Nasıl yapmış bunu?
"Gençlik kolları başkanı ve milletvekili, temel demokratik özgürlük olan basın özgürlüğünü iki gün üst üste kaba kuvvetle susturmaya girişmiş"miş.
Ve "AKP hükümetinin polisi bu suça iki durumda da engel olmamış"mış.
O yüzden AKAPE kapatılmalıymış!
"Kılıçdaroğlu bloğu"nun akil kişisi Prof. Dr. Baskın Oran böyle akıl verdi işte.
***
Kendisiyle 2009'da bir panelde beraberdik.
Benim yazdığım ve AK Parti'yi konu edinen bir raporu müzakere etmiştik.
O zamanlar, "
1930'ların ilericileri gerici, gericileri ilerici oldu" diye laflar sarf ediyordu.
En "
demokrat" hali oydu, o kadarcıktı.
O gün CHP'yi eleştiriyordu ama 1930'ları "
ilerici" görüyordu.
İşte o bakış onu birkaç yıl içinde "
Kılıçdaroğlu bloğu"nun sözcülerinden birine dönüştürdü.
Şimdi bir yanı HDP'li, bir yanı CHP'li.
Son zamanlarda gördük ki, hani MHP'ye karşı da boş değil.
7 Haziran seçimlerinden hemen sonra gönül rahatlığıyla "
derhal CHP-MHP koalisyonu kurulmalı, HDP de ona dışarıdan destek vermeli" tezini savunabilmesi bundan.
***
Bu Baskın Bey'in "
AKAPE kapatılabilir" önerisi, Sözcü'den Yekta Güngör Özden'in "
artık hiçbir şey AKP'den kurtulmaktan daha önemli değildir" cümlesini sarf etmesinden bir gün sonra geldi.
Yekta Güngör Özden'i bildiniz mi? Hani şu Anayasa Mahkemesi başkanı olduğu yıllar boyunca 10 parti kapatan kişi. Refah Partisi'nin kapatılması operasyonunu bizzat yöneten zat.
Şimdi hepsi Kılıçdaroğlu bloğunun hancısı, aynı yolun yolcusu! Strateji namına gelebilecekleri nihai nokta, parti kapatmak.
Oyunu kaybedeceklerini her gördüklerinde oyunun kurallarını değiştirmeyi alışkanlık haline getirmişler.
Oyunun kurallarını değiştiremedikleri noktada ise oyunu bozmayı şiar edinmişler.
***
"
Kılıçdaroğlu bloğu"nun, CHP, MHP ve BDP'lilerin 2010 Anayasa değişikliği sırasında parti kapatmaya son veren madde görüşülürken niçin TBMM'yi terk ettiği şimdi anlaşılıyor mu acaba?
O gün "
parti kapatma" uygulamasına son vermek isteyen kişi Erdoğan'dı. CHP, MHP ve BDP'liler ise parti kapatmaya son veren maddeye şiddetle karşı çıkmışlardı.
Erdoğan, bugün de tavrının arkasında durmaya devam ediyor.
Daha yenilerde "
bir siyasi partinin kapatılması gibi bir madde gündeme gelse, 'bir siyasi partinin kapatılması teklif dahi edilmez'
diye bir hükmün oraya girmesi lazım" dedi Erdoğan.
Bugün HDP'liler başta olmak üzere Kılıçdaroğlu bloğunun mümtaz bileşenleri Erdoğan'ı HDP'yi kapattırmak istemekle suçluyorlar.
Öte yandan HDP'lilerin teröre verdikleri fiili, siyasi ve sembolik desteği görmeyip ipe sapa gelmez bahanelerle AK Parti'nin kapatılması gerektiğini söylüyorlar.
***
Kendilerine bir çift sözüm var.
Siz partiyi bırakın da uyumadan önce o pencereleri kapatın.
Üşütüyorsunuz, olmuyor...