Önceki günkü yazımızda İzmir'den Amerika'ya açacağımız bir pencere ile yaptığımız ziyaretten izlenimlerimizi aktaracağımızı vurgulamıştım.
Gezimiz İzmir'den Yamanlar Koleji'nin organizasyonu,TEKSAS HOUSTON'da kurulu TURQUISE COMMUNITY CENTER'ın (Turkuvaz Kültür Merkezi) iş birliğindeki bir davetle gerçekleşti. Yamanlar Eğitim Kurumları Genel Müdürü, dostumuz Sebahattin Kasap öncülüğünde, İzmir'den gazeteci dostlarımız Şebnem Bursalı, Deniz Sipahi, Bülent Zarif, Hamdi Türkmen, Erol Yaraş, Vahit Yazgan, Ufuk Türkyılmaz; Ankara'dan gazeteci dostumuz Barbaros Muratoğlu, Yamanlar'dan dostumuz Alim Akkan ile Körfez Dershaneleri Genel Koordinatörü dostumuz Murat Safa'nın eşlik ettiği Amerika gezisi, çok sayıda yararlı görüşme ve yapılan toplantılar ile geçti.
İzmir-İstanbul, ardından New York- Houston aktarmalı bir uçuş ile tam 24 saatte Teksas Eyaleti'ne ulaştık. Konakladığımız kent, Teksas Eyaleti'nin en büyük şehri Houston oldu. Teksas, Türk algısında, hep Dallas kentinin adını taşıyan Dallas dizisi ile bütünleşmiş, kovboylar simgesi bir bölgedir.
ETKİN İLİŞKİLER AĞI
İşte bu ilginç bölgede, akademisyeninden iş adamına kadar, Türkler arasında sağlam bir dayanışma olduğuna, Teksas'ın tüm kentlerinde etkin konumda bulunduklarına; hem Amerikan yurttaşları ile hem de diğer göçmenlerle sürdürdükleri çok olumlu, kültürel, sosyal, ekonomik iletişime tanık olduk. Bunda Houston'da ve Teksas'ın diğer kentlerinde kurulu dört Turkuvaz Kültür Merkezi'nin, etkin kültürel ve sosyal faaliyetlerin, ekonomik iletişimin merkezileşerek sürdürüldüğü (yağmur damlası anlamındaki) RAINDROP Vakfı'nın da önemli bir etkisi var. Kültür merkezleri, tüm Türkler'in etkin kullanımına açık. Toplantılar için mekanlar var. İrili ufaklı toplantı salonlarının, çok sayıda farklı kaynağı barındıran Türkçe-İngilizce nitelikli kütüphanenin, herkese açık kafeteryasıyla hizmet veren, yemek için özel misafir salonlarının, konaklama bölümlerinin bulunduğu Houston'daki Turkuvaz Kültür Merkezi ve Türk Evi de, en güzel örneklerden. Kuruluş tarihi 2000.
İNANÇLAR ARASI DİYALOG
Houston'daki en dikkat çekici örgütlenmelerden biri de THE INSTITUTE OF INTERFAITH DIALOG. Bu iddialı 'enstitü'nün temel amacı, üç büyük din arasında diyalog ve barışı geliştirmek. Bu yaklaşım, enstitüyü saygın kılmaya yetiyor. RAINDROP VAKFI'nın ve Kültür Merkezi'nin faaliyetlerini desteklediği bu enstitü, dinler arası barış ve diyaloğu geliştirmek üzere, bugüne dek çok somut, onlarca organizasyonun altına imza atmış durumda. Enstitünün koordinatörü unvanını taşıyan, Boğaziçi Üniversitesi mezunu aktif kişilik yapısındaki Turan Kılıç, faaliyetlerini heyecanla anlatıyor. Hepsi samimi insanlar; yaptıkları işin değerinin farkındalar, ama her konuda mütevazı duruşları var. Vakıf da, enstitü de, kültür merkezi de, yarattıkları kaynaklar ile ayakta durarak gelişmiş. RAINDROP VAKFI'nın Başkanı işadamı Salih Cifci, gündelik hayatının önemli bölümünü vakfa adamış durumda. Yine aynı vakfın Boğaziçi Üniversitesi mezunu CEO'su, esprili kişiliğiyle insanların sempatisini kazanan Mehmet Okumuş da, yoğun bir çalışma temposunda. Vakfın, Houston'daki kamu yöneticileriyle, siyasi partilerle, iş dünyasıyla çok olumlu ilişkileri var. Aynı şekilde enstitü de, üç büyük dinin tüm temsilcileri ile sıcak ilişkiler içinde. İnançlararası Diyalog Enstitüsü, Amerika'nın başta Teksas olmak üzere güney eyaletlerinde düzenlediği programlar aracılığıyla, her kesimden farklı inançlara sahip insanları bir araya getirmeyi başarıyor. Barış ortamı oluşturmayı kendisine misyon edinen bir kurum konumunda. Şu anda faaliyet gösteren 13 şubesi, 19 temsilcisi var. Her yıl çeşitli toplantılar aracılığıyla, bölüm bölüm farklı inançlardan 20 bin kişiyi bir program dahilinde bir araya getiriyorlar. Bu samimi girişim, farklı inançların, nitelikli konferanslar düzeyinde özgürce birbirine aktarılmasını içeriyor, bu niteliğiyle de Amerikalılar'ın ve diğer toplulukların takdirini kazanmış. Farklı ülkelerden akademisyenler, Amerikalı bilim insanları, bu girişimi dinler arası çatışmaların ortadan kaldırılması noktasında, önemli bir umut ışığı olarak görmüşler. Tanık olduklarımız hakikaten övgüye değer çalışmalar. Medeniyetler ve dinler arası barışın, olumlu
yaklaşımla nasıl gerçekleşebildiğinin, insanların birbirlerine nasıl sıcak yaklaştığının farkına varıyor, somut olarak görüyorsunuz. Yarınki yazımda bu alanda projelendirilmiş önemli bir örneği sizlerle paylaşacağım.
EYALETİN EKONOMİSİ
Kısaca Teksas'a da değineyim. Uçsuz bucaksız görünen, bir yeşil cenneti Teksas, coğrafi bakımdan Alaska'dan sonra Amerika'nın en büyük eyaleti konumunda. Nüfus sıralamasında ise Kaliforniya'dan sonra ikinci. (Kaliforniya 37,3 milyon, Teksas 25,2 milyon, New York 19,4 milyon). Öncelikle bulunduğumuz Houston'un yanı sıra, dizisinden tanıdığımız Dallas, ziyaret etme imkanı bulduğumuz çok sevimli başkenti Austin, San Antonio gibi ticari ve ekonomik bakımdan Amerika'nın önde gelen önemli şehirlerini barındırıyor. Teksas Eyaleti'nin ekonomik gücünü somut örnekle yansıtalım. Fortune 500'de yer alan 51 şirketin yönetim merkezi Teksas sınırlarında. Dünyanın en büyük şirketlerine ev sahipliği yapma özelliği bakımından Teksas ABD'de Kaliforniya ile birinciliği paylaşıyor. Teksas, tek başına dünyanın 14. büyük ekonomisi. Teksas'ın eyalet düzeyinde 2011 yılı gayri safi hasılası 1.34 trilyon dolar düzeyinde. Houston'da pırıl pırıl, çalışkan, ufku açık, her konuda Türkler'e yardımcı olan, 'Türkiye'nin tanıtım lokomotifi gibi' çalışan genç bir başkonsolos var; adı Cemalettin Aydın. Bulunduğu konumun hakkını veren dışişlerinden nitelikli bir bürokrat. Tanımaktan onur duyduğumuz bir başka isim de TEXAS TURKISH AMERICAN CHAMBER OF COMMERCE (Teksas Türk Amerikan Ticaret Odası) Başkanı Celil Yaka. Celil Bey'in aracığıyla çok sayıda Amerikalı ve Türk iş adamı ile görüştük. Aralarında İzmir dahil, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen Amerikalılar var. İzlenimlerimizi yazmayı yarın sürdüreceğiz.