Bugün köşemizi, teknik bir konuya ayıralım. Konak Belediyesi'nin İzmir Alsancak'ta yaptığı çalışmaları değerlendiren bir yazı kaleme almıştım. Kültür Mahallesi'ndeki sokaklarda bu faaliyetleri beğeniyle karşılayan okurlar, bazı sorularını ilettiler. Örneğin Alsancak Kültür Mahallesi'nde, mülk sahibi olan bir okurumuz sormuş; "
Konak Belediyesi bu çalışmalar sonrasında, mülk sahiplerinden -katılım payıisteyecek mi?" diye.
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, yurttaşların tepkisine neden olan ve hizmetler karşılığı tahsil edilen -katılım payını- vatandaşlardan almak istemediklerini belirtiyor. Ama elbette yasa, tam tersine yönlendiriyor. Bu nedenle Tartan'ın önerisi, İzmir milletvekillerinin yasa teklifi vererek, katılım payının kaldırılmasına yönelik ivedilikle adım atması.
ALMAZSA SUÇ İŞLİYOR
Konak Belediyesi'nin çeşitli semtlerde yürüttüğü kilit taşlı yol, merdiven, kaldırım ve asfalt çalışmaları nedeniyle, yasa gereği yurttaşlardan yıllardır katılım payı adı altında para tahsil edildiğini hatırlatan Başkan Tartan; "Yıllar önce uygulamaya konulmuş olan 2464 sayılı 'Belediye Gelirleri Kanunu' bu parayı tahsil etmemizi bize emrediyor. Biz ise yurttaşlarımıza bu hizmeti gelir elde etmek için götürmüyoruz. Bizim belediye olarak bu paralara ihtiyacımız yok. Bu parayı istemiyoruz, yurttaşlarımız da bu paraları ödemekte doğal olarak zorlanıyorlar" diyor.
Ama elbette doğru olan, katılım payı konusunun yasa ile yeniden düzenlenmesi.
Çünkü 'katılım payının' tahsil edilmemesi nedeniyle, belediye başkanları da soruşturma geçirmek durumunda kalıyorlar. Hakan Tartan, bu nedenle hiç istemeseler de katılım paylarını tahsil etmek zorunda kaldıklarını ifade ediyor. Tartan, bu sorunun temelden çözüme kavuşturulması için, milletvekillerinin yasa teklifi vererek girişimde bulunmalarını öneriyor. Sanıyorum yurttaşların beklentisi de bu yönde. Bu durumda belki İzmir CHP ve AK Parti milletvekilleri girişimde bulanarak, bir yasa teklifi verilmesi konusunda öncülük yapabilirler.
YASA NE DİYOR?
Aksi halde, belediyeler söz konusu yasanın 86. Maddesine dayanarak, bu 'katılım payı'nı almak zorundalar. Çünkü bu durum yasayla belirlenmiş ve tam olarak şunu söylüyor: "
Belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce aşağıdaki şekillerde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla, bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden 'Yol Harcamalarına Katılma Payı' alınır.
Buna göre:
a) Yeni yol açılması;
b) Mevcut yolların yüzde 40 nispetinde veya daha fazla genişletilmesi;
c) Kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların, kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi;
d) Mevcut kaldırım veya parkelerin sökülüp yeniden düzenlenmesi;
Yolların kaldırımlar da dahil olmak üzere (15) metreden fazla genişliklerine düşen giderler, belediyelere ait olup, harç payına konu teşkil etmez. İki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller için asıl cepheyi teşkil eden yoldan düşen pay tam, diğer yollara ait pay ise yarım olarak hesaplanır. Ancak, bu tür hizmet giderleri, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile İller Bankası tarafından tespit edilen ve yayınlanan rayiç ve birim fiyatlara göre hesaplanan tutarları aşamaz. Özel devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bu işler için yapılacak bağış ve yardımlar ve istimlak bedelleri, giderler tutarından indirilir. Harcamalara katılma payları bina ve arsalarda vergi değerinin yüzde 2'sini geçemez."
Hatırlatalım, katılım payı hizmetlerin bitiminden sonra talep edilebiliyor.