Bu yazıyı yazarken, İzmir'de kar yağıyor. Şehir yıllardır kar görmemişti. Hoş bir sabah sürprizi oldu İzmir'e kar. Öylesine güzel ki; İzmirliler kar sevincini sokaklarda yaşadı. Beyaz örtüyle kaplandı caddeler. Ahmet Muhip Dranas'ın "Kar" adlı şiiri düşüyor aniden aklıma. Mırıldanıyorum sessizce:
"Kardır üstümüze yağan geceden
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dört nala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden"
diye devam ediyor nefis dizeler.
Sonra: "Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır, tek ü tenha bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyülü yalnızlığını, dünyanın"
dizeleriyle sonlanıyor şiir.
Kar hem neşe veriyor insana, hem de Dranas'ın güzel şiirindeki gibi hüzün.
İZMİR'DEKİ HAYALİM
Çok sevdiğimiz İzmir de, insanı bazen umutlandıran, bazen de hüzünlendiren bir kent.
Karlı bir sabaha uyanmadan önce, akşam bir grup meslektaşımızla birlikte, İzmir sermayesinin, saygın, duayen isimlerinden Erdoğan Özgörkey ile sohbet ettik. İzmir Kalkınma Kurulu Başkanı, kentin sevilen ismi, işadamı Kemal Çolakoğlu da sohbete eşlik edenler arasındaydı. Sohbet ettiğimiz mekan, İzmir'in Pasaport'taki yeni butik oteli Key'di. Özgörkey Grubu, geçtiğimiz yıllarda, uzun süre Merkez Bankası'nın konumlandığı bu binayı satın alarak, çok güzel bir butik otele çevirdi.
İzmir'de hayalim Konak Pier'in karşı köşesinden itibaren Cumhuriyet Meydanı'na kadar olan hattın, hep butik oteller ile kaplanması. Örneğin İzmir'in en güzel yerinde bulunan Telekom binasının, işlevinin başka bir mekanda konumlanmasıyla, neden hala bir otele dönüştürme projesinin parçası olmadığına şaşarım. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş da bu öneride bulunmuştu. Ama sanıyorum Türk Telekom'un pek umurunda olmadı, belki gelecekte ciddiye alırlar. Sözünü ettiğim hat üzerinde tarihi kamu binaları var. Belki onlar da gelecekte otele dönüşür, dalgakıran ve yat limanı projeleriyle. İzmir o zaman, tam dünya kenti görünümüne kavuşur. Erdoğan Özgörkey ile buluştuğumuz "Key" de, İzmir'in bu gelecek vizyonunu kucaklayan, muhteşem bir butik otel olmuş. 34 odalı otel, evrensel düzeyde tam "butik" standartlarında. Denizi sarıp sarmalayan otelin, harika İzmir tatları üreten şık bir restoranı da var.
RESMEN MÜCADELE
Özgörkey Grubu'nun yarım asırdan fazla iş hayatı içinde yer alan Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Özgörkey, turizm alanına yaptıkları bu prestijli yatırım nedeniyle mutlu.
Özgörkey Grubu, uzun yıllar Coca Cola Company'nin Türkiye'deki önemli temsilcisiydi. Sonra öncelikle dondurulmuş gıda sektöründe ve farklı alanlarda önemli yatırımlar yaptılar. Feast markasını yarattılar.
Grubun İzmir'de Hilton Oteli'nin karşısında, değerli bir arazisi var. Yıllardır bu arazinin üzerinde, bir otel yatırımı yapmak istiyorlar. İşte 'karlı İzmir'in hüzünlü yanı' bu noktada yaşanıyor. Dün Erdoğan Bey'e sorunca, ortaya çıktı. Özgörkey Grubu, bugüne dek bu otel yatırımıyla ilgili tam 8 ayrı proje hazırlamış. Bu projeler çeşitli yerel yönetimlerin meclislerinden geçmiş ama iş onay aşamasına gelince, son nokta bir türlü konamamış.
BUNUN ADI AYIP
Burasıyla ilgili biz gazeteciler de hep haberler yaparız. Meğer süreç başlayalı tam 23 yıl olmuş. Neredeyse çeyrek asırdır, bir yatırımcı, değiştirilen projelerle, yatak kapasitesi sınırlı, EXPO düzenlemeye aday İzmir'de, butik otel yapmaya çalışıyor. Aslında "çalışmak" kelimesi yetersiz. Resmen otel mücadelesi veriyor. Bazen kurallara uymuyor diye, yatırımcıları haklı olarak eleştirebiliriz. Bu yatırımcı ise revizyona uğrayan projeler ile Sit Kurulu'nun taleplerini de gözeterek, kendisinden isteneni yapmış. Ama 23 yıldır, hala süreç sonlanmış değil. Beklemeye devam. Bu tablo, "yatırımcı gelsin", artık "yatak kapasitesi artsın" söylemleri olan İzmir'de, eğer bir "ayıp" değilse, nedir?