Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal, EXPO 2020'ye aday olan İzmir'in kazanması halinde organizasyonun yapılacağı İnciraltı'nı değerlendirirken, karşılaştırma yapmış.
Topal, 'Sevilla EXPO 1992' ile 'Şangay EXPO 2010'un yapıldığı alanları karşılaştırıyor.
Hasan Topal, Sevilla'daki alanın 100 hektarlık bölümünün EXPO organizasyonunun üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, hala 'atıl' durumda olduğunu vurgulamış. Şangay 2010 EXPO'su ile başarılan ise kentin çok geri kalmış bir alanının doğru çalışma neticesi yüksek bir cazibe merkezi haline gelmesi.
Hasan Topal, İzmir EXPO'suyla ilgili iki örneğe dikkat çekerek, ilk bakışta erken sayılabilecek bu uyarı ile önemli bir konunun altını çizmiş. Topal, İzmir EXPO'su için kalıcı, stratejik hedefler olması gerektiğine inanıyor.
Ben de kentin ortak aklının, Yönlendirme Kurulu ile Yürütme Komitesi'nin de, aynı bakış ile hareket ettiğine, kalıcı hedefler yaratmak istediklerine inanıyorum. Elbette henüz yolun başındayız. Sürece olumlu yaklaşılmalı, pozitif iletişim geliştirilmeli. Ama Hasan Topal'ın dikkat çektiği konuya karşı, geçmişte yaşanmış tüm tecrübeleri inceleyerek şimdiden duyarlı olmalıyız.
Bu duyarlılığın, hem bugünü, hem de (dileriz kazanalım) 2013 sonrasını kapsaması şart.
Yani EXPO alanını hayal ederken, İnciraltı'nın gelecekte nasıl şekilleneceğini iyi bilmeliyiz.
500. YIL OLMASI BÜYÜK ŞANS
Topal'ın dikkat çektiği Sevilla örneğine bakalım.
İspanya'da Madrid ve Barselona'yı gördüm, Sevilla'ya gitme şansım olmadı. Ama şu anda EXPO alanının (Topal'ın verdiği bilgiye göre) 100 hektarı 'atıl' durumda kalmış olsa da, Sevilla'nın EXPO ile çok büyük bir kazanımı olmuş. Zaten Topal, bunlara da dikkat çekiyor.
1992 Sevilla EXPO'su, "Keşifler Çağı" teması ile gerçekleşmiş. Sevilla, hem tarihsel mirasın, hem de yeninin birlikte yaşandığı, farklı kültürlerin buluştuğu, buna uygun mimari eserlerin bulunduğu bir kent.
EXPO'nun düzenlendiği tarih olan 1992'in Kristof Kolomb'un Sevilla'dan Amerika'ya yolculuğunun 500. yılı olması, "Keşifler Çağı" temasının seçilme nedeni.
Bu durum, 20 yıl önce 700 bin nüfusa sahip tarihi İspanyol kentini, yeniden dünya gündemine taşımış. Kültür kenti, dikkat çekici adımlar atarak, modern yapılara kavuşmuş, en önemlisi çok sayıda tarihi bina restore edilerek, kent yaşamına yeniden kazandırılmış. Bazı yeni yapılar günümüzde de kullanılmaya devam ediyor. Meksika pavyonu hastaneye çevrilmiş.
EXPO alanının bir bölümü ise hala teknopark olarak kullanılıyor. Anlaşılan onlarca asırlık Endülüs kenti, tüm olumsuzluklara rağmen EXPO sayesinde çok kazanım elde etmiş. EXPO sonrası, kentin evrensel plandaki ilişkileri etkinleşmiş. Kent, dünya turizm zincirine ciddi eklemlenmiş.
Şehrin yapılanması sırasında 10 yeni köprü inşa edilmiş. Yollar, demiryolu şebekesi yenilenmiş. Yatak sayısı artmış. Nehir kıyıları düzenlenmiş, yeşil alanlar yaratılmış. Sevilla'da 1992 EXPO'su için, o dönem yapılan yatırım tutarının 10 milyar doları bulduğu belirtiliyor.
Toplam ziyaretçinin 42 milyon kişiyi, inşaat alanının ise 215 hektarı bulduğu Sevilla 1992 EXPO'su, İspanya'nın dünyaya bir kez daha sunulmasında, ciddi araç olmuş.
SİVİL TOPLUM DİKKATE ALINMALI
Sonuçta İnciraltı da, EXPO açısından çok cazip alan. Ama 'İnciraltı'nda yeşil alanlar nasıl şekillenecek, inşaat alanı ne kadar olacak, örneğin yapılaşmada sökülüp takılabilir bir yöntem mi kullanılacak' gibi ve benzeri konularla ilgili şimdiden Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası gibi sivil toplum kuruluşlarıyla da iletişim geliştirilmesi şart. Elbette Mimarlar Odası bu konuda düşündüklerini raporlayabilir. Sonuçta EXPO, aynı zamanda evrensel mimarlık alanını kapsamaktadır.