Nedim Atilla, kişiliğine, emeğine, kültürüne, bilgi birikimine saygı duyduğum, sevdiğim değerli bir meslektaşım; İzmirli gazeteci, araştırmacı, yazar.
Sevgili Atilla, muhabirlikten yöneticiliğe kulaç atan, otuz yıllık meslek denizinin son yıllarını, incelikle, dantel gibi işleyerek, çok sayıda değerli kitaba imzasını attı.
Nezih Öztüre de, İzmir sanayisinin değerli bir ismi.
Öztüre, yıllar içinde 'başarılı sanayici kimliğinin' dışında da, kendisini var etmeyi, yaratıcılığını farklı alanlara etkin şekilde taşımayı bildi. Altı kişisel serginin altına imza attı, iyi fotoğraf sanatçısı, iyi bir yazar oldu; aynı zamanda tam bir İzmir aşığı, kökleri Bergama'ya uzanan sevgili hemşerim.
Bu başarılı ikili, iki iyi insan; Ege için yıllardır imrenilerek izlenilen, özel bir güzellik yarattılar.

ÜLKEYLE PAYLAŞTILAR
Geçmişten günümüze uzanan, kültürümüzü kucaklayan, tarihsel farkındalığımızı artıran nitelikli adımlar attılar. Bize ait olanları, tüm sevgili değerlerimizi bizlere hatırlatarak, onları yeniden keşfetmemizi sağlayacak şekilde; önce Bergama'yı (Parşömen) yazdılar.
Sonra yine her ikisinin imzasıyla, aynı başarıyla; Urla (Vourla), Alaçatı, Adabeyi-Ayvalık, Mobolla- Muğla, Foça adlı kitapları yazarak, yola devam ettiler. Batı Anadolu'nun zenginliklerine değinen, bölgemizin belleğinde bizleri muhteşem yolculuklara sürükleyen, 'nerelerde yaşıyormuşuz' dedirtecek bir kitap serisini, tüm Türkiye ile içtenlikle paylaştılar.
Belki de birçok insan, bu tutarlı, saygı duyulacak çaba başladığında, bir yandan övgüyle yaklaşırken, bir yandan da 'acaba bu soluk bir gün tükenir mi' diye düşündü.
Ama tam aksi oldu. Yayıncılık çizgisi açısından da, hem içerik hem estetik düzeyiyle 'başarılı' nitelenebilecek kitaplar, sırayla önümüze geldi.
İşte şimdi, yine yeni bir güzellik ile karşı karşıyayız. Nedim Atilla ve Nezih Öztüre ikilisi, "Teos'tan Sakin Bir Şehire" alt başlığı ile "Seferihisar" adlı kitabı kaleme almışlar. Ellerine, kalemlerine sağlık.

SOYER'İN ÜSTÜN GAYRETİ
Kitap, Seferihisar'a ilişkin, geçmişin gizemli tarih koridorlarından günümüzün yeniliklerine kadar, akıcı ustalıklı anlatımının insanı sürüklediği, ciddi bir başvuru kitabı niteliğini taşıyor.
Antik çağın 'Teos, Lebedos, Myonessos' yerleşimlerini de içine alan Seferihisar, İzmir'in çok sevdiğimiz, insanı kendisine çeken, en şirin ilçelerinden. Bu güzel ve sevimli ilçe, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'in üstün gayretiyle, son yıllarda Türkiye'nin ve dünyanın gündemine 'sakin şehir' (Cittaslow Başkenti) olarak girmeyi başardı. Aslında gündeme girmekle de kalmadı, bu bakış açısı, bu yaklaşım, sahici şekilde başarıyla gelişti; Seferihisar açısından, 'sürdürülebilir', 'geleceğe taşınabilir' kılındı. Zaten önemli olan da buydu.

İLGİNÇ VE GÜZEL TERCİH
Öztüre-Atilla ikilisinin bu kitapta ilginç ve çok güzel bir tercihleri var. Kitapta okuru birlikte dolaştırdıkları yerler, aynı zamanda bu toprakların büyük ismi Homeros'un seyahat ettiği yerler.
Kocaman insan (Ord. Prof.) rahmetli Ekrem Akurgal'ın, 'Anadolu Uygarlıkları' adlı kitabından yapılan alıntı, zaten Teos'un geçmişteki önemini bize hatırlatıyor:
"Yaklaşık MÖ 600'lü yıllarda Thales, 12 İon kentinin merkezi olarak Teos'un seçilmesini önermişti."
Kitabın giriş bölümünün dikkat çekici, şiir gibi son satırlarını da paylaşmak istiyorum sizlerle:
"Antik çağdan bu yana yazarlar, Sokrates'in kardeşce sevdiği halkı için ölmeye razı olduğuna ikna eder bizi... Bu paradoksal açıklamanın bunca inandırıcı olmasının nedeni de, yazarın insana duyduğu inançta gizlidir. Çünkü o yıldızları incelemekle uğraşırken bir kuyuya düşen Sökeli dahi Thales'in alay konusu olduğunu; atomların varlığından söz eden Demokritos'un horlandığını; Demokritos'un yolunu izlemek üzere İzmir'in yolunu tutan materyalist düşünür Epikuros'un yapıtlarının kasıtlı olarak yok edildiğini bilmez değildir. Yine de derin bir uykuda dinlenen bu yüzlerin ölümsüz olduğunu savunur. Bu, insanlığın geleceğine duyduğu güvenin savunusudur aynı zamanda.
Selam olsun dünün, bugünün ve yarının İonia'dan Seferihisar'a ulaşan insanına..."
Selam olsun bizlerle bu kitabı paylaşan, Nedim Atilla ve Nezih Öztüre'ye...