Egeli Sabah'ın bugün manşete yerleşen haberinde, İzmir'de Alsancak viyadüklerinin utanç verici çirkin görüntüsünü gündeme taşıdık. Amacımız, bazen insanın gözünün önünde bulunan çirkinlikleri göremediği gerçeğinden yola çıkarak, EXPO 2020'ye aday olmak isteyen kentte, bunun konuşulmasını sağlamak. Çünkü bu tablo kentimiz için içimizi sızlatan bir görüntü.
Alsancak Liman viyadükleri, Ulaştırma Bakanlığı'nın düzenlemesi sonucu, İzmir Limanı içine indirildi. Bu çok olumlu bir çalışma oldu. Şimdi bu olumluluktan geriye, bir kenti utandıran görüntüler kaldı. İzmir EXPO 2020 sürecinde çok özenli bir yerde duruyor.
Başbakan Erdoğan'ın Amerika'da Başkan Obama ile görüşürken, EXPO 2020 için, İzmir'e destek istemesi çok önemlidir. Obama'nın, İzmir EXPO 2020 oylaması için, Amerika'nın açık destek vereceğini belirtmesi, İzmir'in EXPO şansı konusunda, geleceğe yönelik olumlu işaret. Bu nedenle EXPO'yu kazanmanın sıcak arifesinde şekillenen bir kent için, bu görüntü büyük bir çelişkidir. Ne yapılacaksa yapılmalı.
Ama bize kalırsa, yeni bir kruvaziyer limanı üzerine yoğunlaşan, Ege Bölgesi'nin açılımına da hizmet edecek EXPO 2020 sürecini, inatla ilerletmeye çalışan bir İzmir'de, bu görüntü bir an önce ortadan kaldırılmalı. Kente gelen turistler, insanın içini yakan bu çirkinlikle karşılaşmamalı. Eğer bu çirkinlik, kent belleğine bir not olarak düşürülmek isteniyorsa; göze batmayan, sade, küçük bir düzenleme ile bu gerçekleştirilebilir. Yani "viyadük olmadı, seyir terası yapalım" gibi yaklaşımlar; bize çok sağlıklı, kentsel estetik açısından tatmin edici gelmiyor. Viyadükleri yıkmanın elbette bir maliyeti vardır. Ama bu 'yıkmamak' için bir bahane oluşturmaz. İnşaat tekniğinin çok geliştiği günümüzde, viyadükler çok kısa sürede yıkılarak, orası temizlenebilir. Pırıl pırıl olur. Bize kalırsa viyadükler acilen yıkılmalıdır. Yargı kararı uygulanmalıdır.