Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Pazar hikayesi

Hepimiz, yerli yersiz eleştirmeyi severiz. Günümüzde eleştiri, hayatın her alanında insana hakim olan davranış. Herkes bilip bilmediği her konuda, karşısına çıkan her şeyi eleştirmeyi seviyor. Bu hepimiz için geçerli. Oysa eleştiri, ancak bilgiye, derinliğe dayandığı zaman, faydalı. İnsan ancak eleştirdiği konuya katkı koyabilecek yerde duruyor ise eleştirinin anlamı var. Durum tersiyse, eleştiri biraz "gevezelik" düzeyinde kalıyor.
İşte bu gerçeği hatırlatacak anlamlı bir hikaye:
Hindistan'da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş. Ve onu "Renklerin Ustası" anlamına gelen Ranga Guru derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Racici ise eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru:
-Sen artık ressam sayılırsın Racici. Artık senin resmini halk değerlendirecek, demiş.
Ve resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş.
Racici denileni yapmış. Ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor.
Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızı bir duvar sanki. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş.
Ranga Guru üzülmemesini ve resme devam etmesini önermiş. Racici yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte. Ama insanlardan, beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş.
Racici denileni yapmış. Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış. Fırçalar da, boyalar da kullanılmamış.
Çok sevinmiş ve Ranga Guru'ya resme dokunulmadığını anlatmış. Guru demiş ki:
-Sevgili Racici, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde, ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi. Demek ki mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın.
Onlara göre senin emeğinin hiç değeri yoktur. Öyleyse emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA