Kordon, İzmir için bir sembol, kentin güzelim gerdanlığı. Kordon, İzmir'i benzerleriyle; Selanik ile İskenderiye ile Napoli ile buluşturuyor; kenti evrenselleştiriyor. Yusuf Nalkesen'in o mahur şarkısındaki gibi;
"Grubunun renkleri, gömülürken sulara
Esmer bir tül örtülür, sahille yalılara;
Martılar yorgun yorgun, dönerken kuytulara,
Başlar Körfez'de akşam, bu onun bestesidir.
Canım İzmir, her akşam bir ışık bahçesidir."
Kordon, Körfez'in, İzmir'in sanki ışıklı bahçesi...
Kordon'la ilgili, başlı başına bir güzelleme yazılabilir.
Ama biz şimdilik, konunun özüne gelelim:
Bir süredir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Kordon İşadamları Derneği arasında, ne yazık ki gelişerek devam eden tartışmalar, sonunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da taşınmış. Kordon İşadamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, kendilerini bir türlü anlamadığını öne sürerek, Kocaoğlu'nu Kemal Kılıçdaroğlu'na yazılı olarak "şikayet" etmiş. Kordon İşadamları Derneği'nin bu yazılı şikayeti, Kordon'un ruhuna uyan şıklıkta olmamış.
Evet yöntem hiç şık değil ama böyle bir çizgiye gelindiğine göre, belli ki esnaf çok dertli! Belli ki çok çaresiz kalmışlar!
***
Bu bakış açısıyla yaklaştığımızda; şu an Kordon'u yeniden düzenleme girişimlerinin tıkanmış olduğu, dışarıdan gözle, çok net görülebilir. Yani ortada ciddi sorun var.
Belli ki belediye cephesi, sürecin gelişiminde kendisini 'haklı saydığı nedenlerle' işi "ya bu ... ... ya da..." deyimini anımsatan -duygusal- bir çizgiye taşımış. Kordon'daki işletmelerin hiç eksiklikleri yok mu? Olmaması olası değil ama yine de sorunun bütününü, sadece onlarda tanımlamak haksızlık olur! Zabıtanın bir elinde kamera, bir elinde fotoğraf makinesiyle; Kordon esnafını gözetler seviyeye gelmesi ise bu işlerin aslında ne derece 'hınç/güç' anlayışına ulaştığının, yalın bir göstergesi. Geçmiş yıllarda Kordon'un kullanımında, temizliğinden estetik görüntüye kadar, bir 'yönetmenlik' vardı. Bu tam olarak uygulandığında, sorun çözülüyordu. Zaten bütün dünyada bu tür kentsel alanlarda, benzeri sorunlu süreçler, dönem dönem yaşanmış ama sonuçta çözülmüştür.
***
Kordon konusunda, anlaşılan taraflar inatçı! Herkes kendi doğrusunu kabul ettirmeye çalışıyor. Ben önce 'esnaf'ın, ardından da 'belediyenin', çuvaldızı öncelikle kendilerine batırmasını öneriyorum. Belediye de kendisine objektif, samimi bir gözlükle bakmalı.
Kendimizi kandırmayalım. Eğer sorun görüntü ise henüz Kordon'un temizlik sorunu bile tam olarak çözülebilmiş değil! Evet, farklı saatlerde çöpler toplanıyor. Ama İzmir'in simgesi olan Kordon'da, örneğin saat 21.00 sıralarında yürümeye kalktığınızda, özellikle hafta sonları birikmiş çöp yığınları arasında kalıyorsunuz. Bu çok çirkin, İzmir'e hiç yakışmayacak bir görüntü. Bu tablo iyice kötüleşince, çöp kamyonları bu kez restoranların en yoğun olduğu saatlerde (21.00-22.00) çöp topluyor. Bu durum görüntüyü daha da çirkinleştiriyor. Anlayacağınız İzmir'in simgesi Kordon'da, çöp toplama sorunu, hala Avrupa standartlarında çözülebilmiş değil. Çaba var, ama doğru çözüm yok. Dünyanın önemli kentlerinde, çözümü aslında basit olan bu soruna, hiç rastlamazsınız. Teknik olarak farklı yöntemlerle o çirkin görüntüyü ortadan kaldırmışlardır. Yani belediyenin önce Kordon'u o görüntülerden kurtarması gerekir. Çöplerle birlikte, Kordon'da kaldırımları da işgal eden araçların görüntüsü, başlı başına bir çirkinlik.
İzmir'de Kordon'un genel durumuna baktığınızda hem peyzaj hem de farklı açılardan bir yenilenmeye gereksinim olduğunu görebilirsiniz.
***
Örneğin, İzmir Büyükşehir Belediyesi Koruma Kurulu'nun onayını alarak, peyzaj düzenlemesi de, içeren Kordon'da yeni bir kentsel dönüşüm projesi hazırlayabilir. Böylece yağmurlarda aksayan Kordon'un alt yapısının yeniden gözden geçirilmesi de gündeme gelir.
Bu süreçte, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Kordon işletmeleri, karşılıklı 'iletişim ve empati' sorunu yaşıyor ise İzmir'de bu sorunun uygarca bir uzlaşma ile çözülmesine katkı verecek, gerekirse 'ombudsman' işlevini üstlenebilecek, çok sayıda sivil kurum ve kişi de var. Kordon İşadamları Derneği ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında; İzmir'in simgesi olan bir mekan üzerinden süren bu kısır çekişme, ne onlara, nede İzmir'e yakışıyor. Hiç olmuyor!
