Bugünkü Almanya, kaybettiği iki dünya savaşından sonra küçüldüğü için kuzeyde ve doğuda Almanlar'ın yaşadığı yerleri kaybetmiştir.
Rus Çarlığı yükselirken, başta Almanlar olmak üzere İskoçlar, İrlandalılar, Amerikalılar ve Fransızlar gibi birçok milletten insanları devlet hizmetinde istihdam etti. Almanlar'ın rolü için Isabel de Madariaga, R.W. Home, Edward Sabine, Jan Vanhellemont, Simon Sebag Montefiore'in eserlerine bakılabilir.
ÇARİÇE II. KATERİNA
1726'da bugün Polonya'da yer alan ama o dönem Prusya toprağı olan Stettin'de Sophie Auguste Friederike von Anhalt-Zerbst ismiyle doğan Alman prensesi, Rus tarihine adını "Büyük Katerina" olarak yazdırdı. Babası bir Prusya subayıydı. Geleceğin Rus Çarı olacak Peter ile evlenmesi ve Peter'in teyzesi olan Çariçe Elizabeth'in isteği ile Rusya'ya gelerek Ortodoksluğa geçmesi hayatını değiştirdi. 1744'te Sophie Auguste yerine Katerina ismiyle anılmaya başladı.
Katerina'nın tahta geçişi St. Petersburg'daki ilginç bir saray darbesi ile gerçekleşti. Eşi olan Çar III. Petro'ya karşı, sevgilisi Grigori Orlov ile beraber hareket eden Katerina, saray muhafızlarının ve kilisenin de desteğini alarak 1762'de Rus Çariçesi olarak tahta çıktı. III. Petro ise gözaltındayken öldürüldü.
II. Katerina dönemi Rusya'nın kendi milli politikasını net bir şekilde oluşturduğu bir dönemdi. Çariçe bu milli politika çerçevesinde, Rusya'ya rakip gördüğü iki devlete karşı ittifaklar sistemi geliştirdi. Bu devletlerden birincisi Lehistan, yani Polonya idi. Lehistan 1772-1795 arasında üç safhada taksim edildi ve topraklarının büyük çoğunluğu Rus hâkimiyetine girdi. Katerina'nın diğer rakibi ise Osmanlı İmparatorluğu idi. Çariçe'nin orduları gerek 1768-1774 gerekse de 1787-1792'de Osmanlı ordularını mağlup etti. Kırım kaybedilmiş ve Karadeniz'deki Osmanlı üstünlüğü Katerina döneminde sona ermişti. Osmanlılar, ilk defa Ruslar'a karşı teke tek bir savaşı kaybetmişti.
Çariçe sosyal alanda ise gerçek bir Rus aydınlanma çağı hükümdarıydı. Sanatın ve bilimin hamiliğini üstlenen Katerina, bugün Hermitage Müzesi olarak bilinen kış sarayını bir koleksiyon merkezine dönüştürdü. St. Petersburg dönemin en büyük kitap ve el yazmalarının toplandığı bir şehir olduğu gibi binlerce sanat eserinin de bir araya getirildiği bir kültür merkezi oldu. Katerina dönemin aydınlanma filozofları Voltaire, Diderot gibi isimlerle çalıştı. Çin ve Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili kitapları tercüme ettirdi. Ortodoks kilisesini Rusya'nın çıkarlarına hizmet eder hale getirdi. Pyotr Zavadovsky vasıtasıyla da eğitim reformu gerçekleştirdi. Katerina, 1796'da öldüğünde, Rusya Avrupa'nın en güçlü ordularından birine sahip, teknolojiyi yakalamış ve Avrupa diplomatik ve kültürel sisteminin en önemli unsurlarından biri haline gelmişti.
FRANZ AEPINUS
Franz Ulrich Theodor Aepinus, 1724'te Mecklenburg von Schwerin Dükalığı'nda doğdu. Aepinus, Jena ve Rostock üniversitelerinde tıp ve matematik çalıştıktan sonra düşen cisimler üzerine tez hazırladı. 1747-1755 arasındaki süreçte matematik, fizik ve astronomi üzerine araştırmalar yaptı, özellikle manyetizma alanında çalıştı. 1755'te Heidelberg'deki Astronomi Hesaplama Enstitüsü'nün başına geçti. 1757'de St. Petersburg'a gitti ve Rusya Bilimler Akademisi'nde fizik profesörü olarak göreve başladı. Franz Aepinus, II. Katerina tarafından himaye edildi ve oğlu Paul'un hocası olarak görevlendirildi. Mikroskobun geliştirilmesinde çok önemli bir pay sahibi olan, paralel plakalı kapasitörü geliştirdi. Elektrik üzerine deneyler yaptı ve hayatını geçirdiği Dorpat Tartu'da (bugün Estonya'da) 1802'de öldü.
PRENS MICHAEL ANDREAS
Bugünkü Litvanya'nın Pamusis şehrinde 1761'de doğan, bir Alman soylusu olan Prens Michael Andreas Barclay de Tolly, Rusya tarihinin gördüğü en önemli mareşallerdendi. 15 yaşındayken Rus ordusuna katıldı. Çariçe Katerina'nın hizmetine giren, "jager" olarak adlandırılan ve aslen Alman ordularında görülen tüfekli hafif piyade birliklerinde görev yaptı. 1788 ve 1789'da Özi ve Akkerman kalelerine yapılan seferde Rus ordusuna büyük katkı sağladı. 1788-1790'da aynı zamanda Ruslar, İsveç'le savaşa girince Fin cephesine gönderildi. Dört yıl sonra Lehistan'ın taksimi sırasında Vilnius'un ele geçirilmesinde önemli rolü oldu.
Ancak Barclay'ın bir subay olarak parladığı dönem Napolyon savaşlarıydı. İlk defa General Benningsen ile beraber Doğu Prusya'daki Pultuks'ta Fransızlar'ı karşılayan birliklere komuta eden Barclay, Fransızlar'ı durdururken, 1807'de Eylau'da Fransızlar'la çarpışırken yaralandı. Barclay'a asıl şöhret kazandıran olay ise Napolyon'un 1812'deki Moskova Seferi'ydi. Fransızlar Smolensk'te Barclay Tolly'nin birliklerini mağlup ettiler. Her ne kadar Barclay, Fransızlar'a ani bir taarruzu tavsiye ettiyse de bu kabul görmemişti. Fransızlar'ın savaştaki galibiyeti üzerine, Barclay geri çekilmeyi başardı. Yine bu seferde Napolyon ile yapılan Borodino Muharebesi'nde sağ kanadı tutan Barclay, mağlubiyete rağmen iyi direnerek Napolyon'un ordusunun yıpranmasında pay sahibi oldu. Barclay 1814'te Paris'in ele geçirilmesinde gösterdiği hizmetlerinden ötürü mareşalliğe terfi etti. Çar Aleksander tarafından 1815'te prens yapıldı. 1818'de hastalığının artması üzerine Doğu Prusya Instersburg'daki malikânesine giderek askeri görevlerini bıraktı ve kısa bir süre sonra öldü.
MAREŞAL MÜNNICH
Oldenburg Dükalığı'na bağlı olan Neuenhuntorf'ta 1683'te doğan Burkhard Christoph von Münnich'in anadili Aşağı Almanca'dır. 17 yaşında Fransız ordusunda başladığı askerlik hayatını daha sonra Saksonya hizmetine sürdürdü. Bu orduda, albay ve tuğgeneral olduktan sonra, Rusya'nın Varşova elçisi Alexey Grigoryevich Dolgorukov'un girişimiyle Çar Petro'nun hizmetine girdi. Münnich'in ilk faaliyetleri tahkimatların geliştirilmesine yönelik oldu. Riga ve Kronstadt'taki Rus kalelerinin ve St. Petersburg'un tahkimatını kuvvetlendirdi. Çar Petro, 1725'te ölüm döşeğindeyken Münnich'in faaliyetlerinden duyduğu memnuniyeti işaret etmek için "Sanırım Münnich beni iyi edecek" demişti. 1730'da Kraliçe Anna tarafından mareşalliğe yükseltildi ve 1732'de Savaş Konseyi'nin üyesi oldu. Lehistan Veraset Savaşları başlayınca, Rusya'nın desteklediği kral adayı olan III. Augustus'u desteklemek için bu ülkenin Baltık'a açılan kapısı ve çok önemli bir ticaret şehri olan Danzig'i (Gdansk) ele geçirdi ve Varşova'daki isyanı bastırdı.
Mareşal Münnich 1736'da Osmanlı- Rus savaşı çıkınca Azak ve Özi kalelerini işgalle görevlendirildi.
Orkapı veya Perekop Kıstağı olarak bilinen stratejik noktayı ele geçirerek Kırım'a girdi. Kırım'ı istila edip Hanlığın merkezi olan Bahçesaray'ı yağmaladı. Mareşal Münnich ertesi yıl Özi'yi işgal etti. bir başka Rus generali olan Peter von Lacy ise Azak'a girmişti.
Çariçe Anna'nın ölümü ve bebekken tahta geçen VI. İvan'ın tahttan indirilmesiyle başa geçen Çariçe Elizabeth kendisine karşı mareşal hakkında tahkikat başlattı. Mareşal Münnich son anda idamdan kurtuldu. Uzun süren sürgün hayatndan sonra 1762'de III. Petro tarafından ilan edilen genel af sonrası unvanlarına geri kavuşsa da 1767'de Tartu'da öldü.
Çariçe Katerina, "Mareşal Münnich eğer Rusya'nın bir evladı değilse o zaman Rusya'nın babalarından biridir" diyerek, onun ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştı. Büyük Friedrich ise Voltaire ile mektuplarında, mareşali Moskoflar'ın Prens Eugene'i olarak tanımlamıştı.
FERDINAND VON WRANGEL
Rusya'nın Baltık bölgesinde yer alan soylu bir Alman ailesi olan Wrangel hanedanına mensup olan Baron Ferdinand von Wrangel, 1797'de doğdu. Babası Peter von Wrangel, Rus ordusunda bir binbaşıydı. Annesi ise İsveç kökenli soylu bir aile olan Freymann hanedanına mensuptu. St. Petersburg'daki Deniz Subayı okulundan mezun olduktan sonra teğmen rütbesiyle Amiral Vasily Mikhailovich Golovnin'in Kamçatka gemisi ile yaptığı keşif seyahatine katıldı. Döndükten sonra Dorpat Üniversitesi'nde yer bilimleri üzerine tahsil gördükten sonra, 1820'de küçük bir keşif heyeti ile Sibirya'nın doğusuna ve Yakutistan'a keşif amaçlı bir sefer gerçekleştirdi. Doğu Sibirya Denizi'nde yer alan Medvezhyi Adaları'nın (Ayı Adaları) keşfi ile uğraşıp, bu adaları maiyetinde yer alan Fyodor Matyushkin'le haritalandırdı. Wrangel yine Matyushkin ile beraber 1825'te bu kez Kamçatka'yı keşfetti. Başarılarından dolayı o dönemlerde Rus toprağı olan Alaska Valiliği'ne atandı. 1845'te Rus Coğrafya Topluluğu'nu kurdu. Kırım Savaşı patlak verince koramiral sıfatıyla orduya geri döndü. Deniz Bakanlığı'nda görev yaptı. Alaska'nın ABD'ye satılmasına en sert karşı çıkan isim oldu. Donanmadan oramiral rütbesiyle emekli olduktan sonra Rus İmparatorluk Savaş Konseyi'nde yer aldı ve 1870'te öldü.
FRANZ ALBERT SCHECHTEL
Almanca'da Franz Albert Schechtel ismiyle, Rusça'da ise Fyodor Osipovich Shekhtel diye bilinen mimar 1859'da St. Petersburg'da doğdu. Ailesi Bavyera kökenli olup, kendisi Volga Germenleri'ne mensuptu. Babası, amcası ve dedesi Saratov şehrinin önemli tüccar ve şehrin ileri gelenlerindendi. Franz, 1875'te Katolik ruhban okulundan mezun olduktan sonra Rus İmparatorluk Ordusu'nda da bir süre görev yapmıştı.
Franz Schechtel 1875'te Moskova'ya giderek Moskova Resim Heykel ve Mimari Okulu'na yazıldı, ancak devamsızlığından ötürü bu okuldan atıldı. Ünlü mimar Alexander Kaminsky'nin yanında çalışmaya başladıktan sonra onun yanında ikonalar, kilise freskleri çizmeye başladı. 1886'da ünlü yazar Çehov'un kitabının kapak tasarımını yaptıktan sonra şöhreti arttı. 1894'te inşaat yapma ruhsatını aldıktan sonra mimariye yöneldi ve Rusya'daki Art Noveau akımının en önde gelen mimarlarından oldu. Moskova'da yaptığı eserler arasında, Lokalova Konağı, Arshinov Evi, Ryabushinsky Konağı (Gorki Müzesi), Yaroslavsky Tren Garı, Moskova Sanat Tiyatrosu'nun yeniden inşası vardır. 1905'ten sonra ise neo-klasik sanata ağırlık verdi ve Belokrinitskoe Soglasie Kilisesi'ni inşa etti. 1917'deki Sovyet Devrimi'nden sonra ise eski itibarını koruyamadı ve 1926'da öldü.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz