Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERHAN AFYONCU

137 yıllık belediye maceramız

Devletin klasik yapısının Batı tarzı kurumlara geçişi sancılı olmuştu. Yeniler eski anlayışla ve iyi planlanmadan kurulduğu, eskiler alelacele kaldırıldığı için devlet yapısı uzun yıllar düzene girememişti. 1826’da başladığımız İstanbul Belediyesi’ni kurma faaliyetimizi ilk defa seçimlerin yapıldığı 1963’te neticelendirmiştik. Yani İstanbul’da bugünkü belediyeciliği 137 yılda ancak tesis edebilmiştik.

Osmanlı döneminde 19. yüzyılın ilk çeyreğine kadar beledî hizmetler daha çok kadılar tarafından yerine getirildi. İstanbul'da da belediye işlerini İstanbul kadısı yapardı. 1826'da yeniçeriliğin kaldırılmasından sonra II. Mahmud, İhtisab Nezareti'ni kurarak şehrin güvenlik işleri, esnafın teftişi ve vergi toplanması gibi görevleri bu nezarete devretti. Ancak istenilen netice bir türlü alınamadı. Belediye hizmetlerinin tesisi çok uzun bir sürece yayıldı. Belediyeciliğimizin tarihini İlber Ortaylı ve Zafer Toprak belediyecilik tarihiyle ilgili araştırmalarında anlatırlar.




(1855'te İstanbul)

ŞEHREMANETİ KURULUYOR

İstanbul 19. yüzyıl ortalarında yarım milyon civarında bir nüfusu barındıran Avrupa'nın en büyük şehirlerindendi. Ancak şehrin iaşesinin sağlanması, temizliği ve güvenliğiyle ilgili sıkıntılar vardı. 1853'deki Kırım Savaşı'nın şehirde yarattığı kargaşa İstanbul'un belediye hizmetlerindeki zaafı ortaya koydu. Bunun üzerine 1855'te İhtisab Nezareti kaldırılarak İstanbul Şehremaneti (Belediyesi) kuruldu. Şehremaneti, şehrin iaşesinin sağlanması başta olmak üzere esnafların kontrolünü, yolların yapım ve onarımını, şehrin temizliğini yapacak, ayrıca vergileri toplayıp maliyeye teslimi edecekti. Belediye'nin karar ve yürütme organları, şehremini ve şehir meclisinden oluşuyordu. Şehremini, yani belediye başkanı tayinle geliyordu. Meclis ise İstanbul'da oturan her sınıftan itibarlı insanlardan oluşacaktı. İstanbul şehremaneti, şehrin yönetiminde fazla bir yenilik getirmemişti ama şehir yönetimiyle ilgili bir düzen ve kurallar oluşmaya başlamıştı. Belediyenin bütçesi ve gelir kaynakları yeni yapıya uygun olarak kurulmadığı için şehrin alt yapısı merkezi yönetim tarafından yapılmaktaydı. İhtisab Nezareti'nin ismi Şehremaneti'ne çevrilmiş olmakla beraber belediye teşkilatının temelinde fazla bir yenilik vücuda getirilememişti. Şehir halkının yönetime katılmaması yüzünden şehir meclisi etkin bir organ olamadı. 1864'te çıkarılan vilayet nizamnamesiyle taşrada önemli şehirlerde belediyeler kurulmaya başladı. 1877'de çıkarılan "Vilayetler Belediye Kanunu" ile taşrada belediye teşkilatı yaygınlaşmaya başladı.




(1925'te bir belediye temizlik işçisi)

BELEDİYE TEŞKİLATI SIK SIK DEĞİŞTİ

1868'de İstanbul 14 belediye dairesine ayrılarak, bu semtlerde de Altıncı Daire örneğinin uygulanmasına karar verildi. Paris'in en seçkin ve en modern semti Altıncı Bölge olduğu için 1858'de kurulan Beyoğlu Belediyesi'ne bu isim verilmişti. Bu örneğin diğer bölgelerde yaygınlaştırılmasında başarılı olunamadı. 1868'de Şehremaneti teşkilatı da yeniden düzenlendi. Ancak belediyenin gelir kaynaklarının yetersizliği yüzünden istenilen neticeler burada da alınamadı. İlk Osmanlı Mebusan Meclisi, 1877'de İstanbul belediyesi ve vilayet belediyeleri için iki ayrı kanun çıkardı. Dersaadet Belediye Kanunu ile İstanbul belediyelerine ayrı bir statü verilmesi, taşra mebuslarının eleştirilerine sebep oldu. İstanbul'da belediyenin ne şekilde teşkilatlanacağına bir türlü karar verilemiyordu. Belediye dairelerinin sayısı bir artırılıyor, bir azaltılıyordu. Şehir önce 14, sonra 20, daha sonra ise tekrar 10 belediye dairesine ayrıldı. Daha sonra bu sayı 9'a indirildi. Dairelerin her biri bir şube hâlinde örgütlendirilmek isteniyor, sonra kaymakamlıklara bağlanıyor veya hiç kurulamıyordu. Şehrin asıl işlerini yapacak teknik kadrolar bir türlü tesis edilememişti. Mahzar Paşa, belediye ba şkanlığı döneminde (1881-1890) su nezaretini, Terkos şirketini ve İstanbul gazhane idaresini belediyeye bağlattırdı. Bir kısım zaptiyeyi de belediye emrine aldırttı. Ancak gazhane, zaptiye ve su nezareti sonradan tekrar hükümete geçti. Rıdvan Paşa'nın belediye başkanlığı döneminde (1891-1906) ise kolerayla ilgili tedbirler alındı, hıfzısıhha ve veteriner müfettişlikleri kuruldu. Şehrin belli başlı yerlerine parke yol ve kaldırım döşettirildi. Şehirdeki salgın hastalıklara karşı Fransa'dan doktorlar getirildi. Temel beledî hizmet kurumlarının şehremanetiyle hükümet arasında sürekli el değiştirmesi ve ne yapılacağına bir türlü karar verilmemesi belediyenin hızlı kurumsallaşmasını engellemişti.




(20. yüzyılın başlarında İstanbul)

YENİ BELEDİYE YAPISI

II. Meşrutiyet dönemiyle belediyecilikte yeni bir dönem başladı. 1913'de çıkarılan "Dersaadet Teşkilat-ı Belediyesi Hakkında Kanun-ı Muvakkat" ile İstanbul yönetimini daha merkezi bir yapıya kavuştu. İstanbul tek belediye dairesi ve dokuz idare şubesinden oluştu. 1877'de şehremaneti dairelerin faaliyetlerini kontrol ediyor ve daireleri ilgilendiren ortak işleri yürütüyordu. 1913'te ise belediye daireleri şehremanetinin bir parçası hâline geldi. II. Meşrutiyet döneminde şehircilik açısından yeni gelişmeler oldu. 1912-1914 yıllarında şehremini olan Topuzlu Cemil Paşa, belediyecilikle ilgili yeni hamleler yaptı. Belediye aldığı kredinin bir kısmıyla maliyenin elinde bulunan ve kendine gelir getirebilecek tesisleri satın alarak hükümete Balkan Savaşı dönemindeki acil ödemeleri için para sağladı. Bir kısmıyla da Gülhane parkı gibi parklar yapıldı. Bazı yollar genişletildi, çöp arabaları alındı. Mezbaha kuruldu, İstanbul'un haritası yapıldı.




(İstanbul kadısı)

Bir taraftan ulaşımla ilgili düzenlemeler yapılırken, bir taraftan da gıda üreten yerlerde hijyen sağlanmaya çalışıldı. Mütareke döneminde 1919-1920 yıllarında yeniden şehreminliği yapan Topuzlu Cemil Paşa şehrin imarıyla ilgili faaliyetlerde bulundu. Bir türlü belediyelerin şehrin tamamına hizmet etmesi sağlanamamıştı. Birçok kurum belediyenin hizmet alanında faaliyet gösterirken, belediyeyle ortak çalışamamıştı. 1930'da çıkarılan Belediye kanunu belediyecilik anlaşışında ve teşkilatlanmasında yeni bir dönüm noktası oldu. Şehremaneti ismi belediyeye dönüşürken, İstanbul valiliği ve belediyesi birleştirildi. 1957'de İstanbul'da vilayet ve belediyenin birleşik idaresine son verildi. 17 Kasım 1963'de İstanbul'un ilk belediye başkanlığı seçimleri yapıldı. İstanbul 1984'te ise büyükşehir oldu.




(Cemil Topuzlu'nun büstü)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA