Tarihimizin önemli dönüm noktalarından İkinci Meşrutiyet'in 110. yıldönümü. Arapça bir kavram olan "Meşrutiyyet" kelimesi, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı siyasî literatüründe "anayasalı ve meclisli monarşi" karşılığında kullanıldı. Kanun-ı Esasî'nin, yani ilk anayasanın ilân edildiği 23 Aralık 1876'dan Meclis-i Mebusan'ın geçici olarak kapatıldığı 13 Şubat 1878'e kadar olan döneme "Birinci Meşrutiyet", İttihatçılar'ın faaliyetleri sonucu meclisin yeniden toplanmaya davet edildiği 23 Temmuz 1908'den 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Antlaşması'na kadar olan döneme de "İkinci Meşrutiyet" adı verilir.
İkinci Meşrutiyet döneminde üzerinde çeşitli defalar düzeltmeler yapılarak, 1876 Kanun-ı Esâsîsi kullanıldı. 1909'da anayasada yapılan değişiklikle yasama kuvvetlendirilip, yürütmenin gücü azaltılarak Avrupa'daki Meşrutî sistemlere benzer bir yapılanmaya gidildi.
İlk Türk anayasası daha sonra da TBMM tarafından Milli Mücadele döneminde değişiklikler ve düzeltmeler yapılarak uygulandı. 1924 anayasasının kabulü ile tamamen yürürlükten kalktı.