Osmanlı'nın son döneminde Batılı konsoloslar, Ermeni teröristleri isyan ettirir, ardından isyan bastırılınca da Türkler "Hristiyanlar'ı katlediyor" diye yaygara yaparlardı.
19. yüzyılın ortalarından itibaren Ermeniler, daha önce Osmanlı'dan ayrılan azınlıkların izinden gitmek için isyanlar çıkarmaya başladılar. Bu isyanlarla Avrupa'nın dikkatini çekmeyi amaçlıyorlardı. 1878'de nüfusunun büyük bölümü Ermeni olan Zeytun'da (Süleymanlı) bir isyan çıktı. Halep valisi isyanı bastırdı ve asilerin lideri Babik ve 120 kadar Ermeni çeteci Maraş'ta hapsedildi. Davut Erkan bu isyanı bir yazısında ve yayınladığı Eğinli Said Paşa'nın hatıratında bu hadiseyi teferruatlı olarak anlatır.
HER YERİ YAĞMALADILAR
İsyan bastırıldıktan sonra hükümet 1879 Temmuz'unda Eğinli Said Paşa'yı durumu araştırmak için Zeytun'a gönderdi. Zeytun Ermeni eşrafının da içinde bulunduğu bir araştırma komisyonu kuruldu. Çetecilerin ifadelerinden anlaşıldığına göre Ermeni teröristler Maraş'a bağlı köylerin, yoldaki yolcuların ve çevredeki aşiretlerin mallarını yağmalayıp, insanları öldürmüşler, devletin arpa ambarlarını yağmalamışlardı. Ayrıca Zeytun'daki cami ve hükümet konağını da yakmışlardı.
İsyanın liderlerinden Fırnıs Ermeni Piskoposu Nikogos Efendi'nin itiraflarına göre, İzmir'den gelen Ermeniler Maraş'ta Ermeni eşrafla görüşmüşlerdi. İzmir'den gelenler Maraşlı Ermeniler'e Berlin Kongresi'nde yapılan görüşmelerde Avrupa devletlerinin 12 bin yeni icat edilmiş silah ve önemli miktarda para göndereceklerini vaat ettiklerini söylemişlerdi. Onların bölgeden ayrılmalarından sonra Zeytun'daki isyan artarak şiddetlenmişti.
KONSOLOSUN MARİFETLERİ
Araştırma komisyonunun ulaştığı neticeye ve Ermeni çetecilerin suçlarını itiraf etmelerine rağmen bu hadiseler dünya kamuoyuna "Ermeniler'in katledildiği" şeklinde yansıtılmıştı. Dünya kamuoyuna eşkıyalığın böyle yansıtılmasının sebebi ise İngiltere'nin Halep Konsolusu Philip Henderson'dı. Ancak işin ilginç yanı ortalığı karıştıran da Konsolos Henderson'du.
Henderson, önce Ermeni çetecilerle işbirliği içinde olmuş, ardından da isyan bastırılıp, teröristler yakalanınca hadiseleri dünya kamuoyuna aleyhimize yansıtmıştı. Daha sonra da İstanbul'daki İngiltere Elçisi Henry Layard'a Osmanlı hükümeti üzerine diplomatik baskı yaptırarak isyanı bastıran, Halep Valisi Kâmil Paşa'yı görevden aldırmıştı. Kâmil Paşa, görevden alınınca İstanbul'a bir mektup yazarak durumu anlatmış ve Zeytun'daki Ermeni çetecilerin Konsolos Henderson'la işbirliği yaptığını söylemişti.
Çetecilerin liderlerinin itiraflarıyla bu durum açıkça ortaya çıkmıştı. Ermeni çete reisi Babik'in ve diğer reislerin Henderson'a hitaben yazdıkları Ermenice mektup Maraş fırka kumandanı Mazhar Paşa tarafından ele geçirilip, İçişleri Bakanlığı'na gönderilmişti.
Osmanlı hükümeti baskılar üzerine eşkıyaların tamamının affedilmesi yolunu seçti. Maraş hapishanesinde bulunan çeteciler serbest bırakıldı. Babik, Selanik'e sürgün edildi. Konsolos Henderson ise daha sonra da bölgedeki çetecileri koruyup, içişlerimize müdahale etmeye devam etti.