AB ile müzakerelere başlanması ihtimalinin yüksek oluşunun, hükümet edenlerimizde yarattığı heyecana maalesef ortak olamıyorum! Çünkü, AB'nin açıkladığı 'İlerleme Raporu'nda, uyumumuzun takdirle karşılandığı bölümler bulunmasına rağmen pek çok "ama, neden, niçin"ler bulunuyor! Savaş sonrası yeniden yapılanma süreçlerinde 50'lerden 90'lı yıllara kadar bu ülkelere iki ayda bir gitmiş deniz ticaret mensubu olarak bizler hakkındaki düşüncelerini değerlendirme fırsatı bulmuştum. Bu ülkelerin insanları bizleri kucaklardı adeta! 60'lı yıllara ulaştığımızda, işçi olarak giden yurttaşlarımızın gittikleri ülke halklarından çok farklı yaşamları, çevrelerindeki uyuma karşı direnişleri, bir Türk olarak beni takdir ve sevgiyle kucaklayan ora halkının iki ayda bir gittiğim her sefer sonunda bu duygularının azalarak sisler içinde kaybolduğunu gördüm.
Şu anda AB halklarının çoğunluğu, Türkler, serbest dolaşım hakkından yararlanırsa kendilerini büyük sosyal ve ekonomik krizlerin beklediğini bilmekte! Bunun için halk oylamalarında ancak yüzde 27'si Türkiye'nin AB'ye alınmasına "evet" demektedir. Kopenhag kriterlerine uyum sağlama yolunda yaptıklarımız için övücü sözler karşısında umut ve sevince kapılmadan AB halkının bize bakış açılarındaki değişimleri takibe almak, hayal kırıklılığına uğramamak için çok faydalı olacaktır.
Erdoğan SÜTUNÇ (Gemi Makineleri İşletme Mühendisi) SUADİYE / İSTANBUL