Bilişim çağı insan ilişkilerini ister istemez interaktif hale getirdi. Bu nedenle insandan insana tüm iletiler, yeni etkileşim alanları yaratmaya başladı. Bu açıdan bakınca yasama, yürütme, yargı gibi toplumda düzenleyici olmanın yanı sıra etkileyici veya yönlendirici güçlere dördüncü olarak medyanın eklendiği dönemlerden okur ve sivil inisiyatif güçlerinin de beşinci güç olarak algılandığı bir döneme gelmiş bulunuluyor. Bu nedenledir ki, özellikle yazılı medyada okurdan gelen olumlu olumsuz geri bildirimler son derece etkili olmaya başladı.
SABAH Posta Kutusu' nun da kamuoyu tansiyonunu yansıtma ve tartışma alanı oluşturma gibi bir işlevselliği olduğu muhakkak... Son zamanlarda bu sütun sayın köşe yazarının hakemliğinde daha bir denetimli olmaya başladı.
Tartışma adabının oluşturulmasında böyle bir yönlendiriciliğe gereksinim olduğu da yadsınamaz bir gerçek. Ama şu anda SABAH gazetesinin bir sütun daha açarak okurlarına fikirsel varoluş alanları oluşturması gerekiyor. İnsanlar okur imzalı yazılarında dile gelenleri içlerinden birine ait, yani kendileriyle özdeş gördükleri için algılamaya daha yatkındırlar. Bu yargımızı bazı yarışma programlarının herkese açık katılımcılık şartıyla nasıl herkesin ilgi alanına girdiği saptamasından kalkarak oluşturduk. Mesela birkaç ay öncesine kadar birkaç kanalda ayrı adlarla yürütülen pop star seçme türü müzik yarışmalarının bu kadar katılım sağlama nedeni, bize göre en çok bu gerçeğe dayanıyordu. Seyirciye bir telefon tuşuna basarak yarışmanın sonucunda herkes kadar etkili olabileceği hissi ve imkanı veren bu yarışmalar demokrasi terbiyesi açısından da önemli bir işleve sahiptiler. Sonucun bu serbest oylamalarla tayin edilip edilmediği tartışılsa bile genel katılımcı açısından en dürtücü güç, bir şeyin oluşumunda kendi katılımının herkes kadar etkili olabileceği hissiydi.
Beşinci güç sesini her bağlantıdan duyurmak istiyor. Bunun yolları er geç bulunacaktır. Bu yazı köşe yazarlarının fonksiyonunu tartışmaya açmamalı. Çünkü insanların birikimleri, onları ifade edişleri başlı başına bir kariyerdir. Bizce hem onlar hem de okurların sesi olmalı. Sayfa yetmez diyorsanız spor sayfalarındaki dedikodular biraz eksiltilemez mi?
SEVGİ ÖZKAN-İSTANBUL