2 Ağustos 2004 tarihli SABAH Posta Kutusu'nda son 3-4 yıldır T.C. hükümetlerinin uygulamaları nedeniyle küçük ve orta ölçekli semt eczacılığı yapan eczacıların mesleklerini sağlıklı olarak icra edememesinden söz etmiş ve "Eczacı, iflasın eşiğinde mi?" diye sormuştuk.
Ankara'dan yazan MEHMET KOÇAK, "Eczacı zaten iflas etmiştir" diyerek nedenlerini şöyle sıralıyor: "Mesleği ile ilgili çıkan ve uygulanan yasa ve yönetmeliklerden haberdar değildir. Hükümetin son fiyat kararnamesi uygulaması ile raflardaki (bedeli ve vergisi ödenmiş) tüm ilaçların farkları dağıtım kanalları vasıtası ile son kuruşuna kadar ilaç sanayicisi tarafından karşılanmıştır. Bugüne kadar patente ve veri korumaya kendi menfaatleri için yerli ilaç firmalarını, yani ulusal ilaç sanayiinin desteklenmesi adı altında karşı çıkmıştır. (Bu konuda İst.Ecz.Odası Başkanı Sn.Zafer Kaplan, Ocak-Şubat 2004 "FARMASKOP" dergisinin 4. sayısında yapılan bir röportajda aynen şu ifadeyi kullanmıştır: "Eczacının ekonomik çıkarları, ucuz eşdeğer ilaç uygulamasına daha denk düşmektedir. Çünkü ucuz eşdeğer ilaçlar, genellikle yerli ilaç firmaları veya jenerik ilaç üretimi yapan yabancı ilaç firmaları tarafından üretilmektedir ve bu ilaçları eczacı çok daha avantajlı elde etmektedir. Yani ilacı satın alırken kazanmaktadır.") Ortalama en az 90120 gün arasında değişen vadelerle ilaç almasına rağmen sosyal güvenlik kuruluşlarının ödemeleri biraz geciktirmesini bir duygu sömürüsü haline getirmiştir. Hiçbir emek sarf etmeden tamamen hazır alıp-hazır sattığı halde emekten, hiçbir sermaye bile koymadan üretilen sağlık hizmetinden bahsederek zaten iflas etmiştir."