Biz ormancılar, şehit kanıyla sulanmış bu kutsal toprakların varlığı için üzerinde yaşayan 70 milyon insanın soluyacağı temiz havanın, içeceği temiz suyun teminatı olan ormanlarımızın korunması, ihyası, geliştirilmesi adına namus bildiğimiz işimizi eşimize, aşımıza, çocuklarımıza tercih eden, yeri geldiğinde şehit, yeri geldiğinde gazi olan bir anlayışla 165 yıldır canla başla çalışmaktayız. Öyle bir meslek düşünün ki 24 saat görev esasına göre çalışsın, bu zaman zarfında meydana gelecek her olaydan sorumlu olsun ve yine bu mesleğin mensupları amiyane tabir ile "Üç otuz para"ya talim ediyor olsun. Fakat şartlar ne olursa olsun ormancılar ormanı ve dolayısıyla gelecek nesillerin istikbalini koruma azminden ve kararlılığından asla vazgeçmezler. Ormancılar biliyor ki, hedefe varılan yol milletin ruh kökenine inebilen yoldur. Hal böyleyken bazı sivil toplum örgütleri ve üniversite platformlarında, Burgazada orman yangınını, orman sınırlarındaki kaçak yapılaşmanın yıkım çalışmalarını haber yapanın ödül aldığı organizasyonlarda, yangınların bizzat içinde mücadele eden, Burgazada'yı kar-kış, gece-gündüz demeden yılı içerisinde iki ayda ağaçlandıran, ormanlara, kaçak yapılan binalarla mücadelede "Yunusça anlamayana, Yavuzca anlatan" biz ormancıların esamimizin dahi okunmamasını saygıdeğer milletimizin takdirine sunuyorum.
FARUK ÇEBİ (İstanbul Orman Bölge Müdürü)