Apartmanlarda-sitelerde kat malikleri arasındaki huzursuzlukların, işyerlerinde çalışanların arasındaki gerginliklerin, eğitim kurumlarındaki eğiticiler-eğitilenler arasındaki iletişim kopukluklarının, aile-akraba ilişkilerinde bireyler arasındaki hoşgörüsüzlüklerin, siyasi yapı ile bürokrasi kademelerinin kendi içlerinde ve birbirleri arasındaki uyumsuzlukların nedenleri üzerine ne görüşler sunulur, çözüm önerileri üretilir. Çözüm, "itiraf" ile başlar...
Bir yerde problem varsa orada taraflar vardır. Problem doğduğunda, filizlenmeye başladığında taraflardan her biri kendisinin ne kadar haklı olduğunu anlatmaya çalışarak zaman harcar. Oysa süregelen problemin olduğu yerde hiçbir tarafın "Ben haklıyım" deme hakkı yoktur. Çözüm, "itiraf" ile başlar...
Herkes dürüstçe, komplekse kapılmadan, ne kendi "ben"ini, ne de yanındaki ve karşısındaki insanların "ben"lerini yerin dibine geçirmeden, karalamadan, aşağılamadan o problemin içindeki kendi hatasını / hatalarını söyleyebilmeli.
İtiraf "açılım" sağlar. İtirafın aydınlattığı çözüm yollarında herkes payına düşen "sorumluluğa katılma" aşamasına geçer. Bu aşamada geçerli olan fiil "vermek"tir. Kimin ne ölçüde vereceğine itirafın samimiyeti, cümlelerin taşıdığı yük, zamanın önümüze çıkardığı faturanın bedeli, kısaca gerçeğin soğuk yüzü yol gösterir. Herkesin sorumluluğu ölçüsünde gönüllü olarak verecekleri sayesinde sorunlar ortadan kalkar, iletişim kopuklukları önlenir, yarınlara daha samimi adımların atılması sağlanır. Çözüm, "itiraf" ile başlar...
Kenan KAYA EDREMİT / BALIKESİR