Dr. Hüseyin Toros'a 11 Mayıs 2004 tarihli "SABAH Posta Kutusu"nda Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS) konusunu gündeme getirdiği için teşekkür ediyor, ben de bir kaç soru sorarak konuya ilişkin düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
Bilim insanı elbette bir değil, birkaç yabancı dil bilmeli. Peki üniversiteler, bilim insanlarına bu imkanı sağlıyor mu? ÜDS, gerçekten bir dili okuyup anlamayı ölçen bir sınav mı? ÜDS soruları niçin yayınlanmamaktadır? Bizim ülkemiz dil öğrenimine, özellikle de İngilizce'ye çok önem vermektedir. İngilizce ilkokuldan itibaren eğitimimizin her aşamasında, zorunlu olarak vardır. Peki ülkemizde dil bilen insan sayısı ne kadardır? Dil için bu kadar zaman ve kaynak harcamamıza rağmen niçin dil öğrenemiyoruz? Bizler dil öğrenme özürlü müyüz, yoksa büyük bir yalanla mı oyalanıyoruz? Dünyada dil için bu kadar emek harcayıp bu kadar başarısız olan başka bir ülke var mı? ÜDS'nin sadece Ankara'da yapılmasının nedeni onca masraf yaparak yetiştirdiğimiz genç bilim adamlarını trafik kazalarında telef ederek yer açma niyeti olabilir mi? Yoksa neden, Ankara dışında sağlıklı sınav yapmayı başarabilecek bir üniversite olmaması mı? Araştırma görevlilerine ve yardımcı doçentlere verilen paraların çok fazla olması nedeniyle aldıkları bu parayı çarçur etmelerini önlemek amacıyla yılda iki kez sınav yaparak geçilemeyecek sorular sorarak ve Türkiye'nin her köşesinden bu insanları Ankara'ya taşıyarak bu fazlalıkları ellerinden almak olabilir mi? Şu an YÖK'te, ÖSYM'de üst düzeyde görevli sayın büyüklerimiz bu sınavı başarabilirler mi? Rektörlerimizden kaç tanesi bu sınavdan geçer not alabilir? İngiliz dili ve edebiyatı bölümünde öğretim elemanı olan hocalarımızın kaç tanesi bu sınavı başarabilir? İşte, bu soruların cevabını merak ediyorum...
Dr. ERDAL BAYKAN (Yüzüncü Yıl Üniv. İlahiyat Fak. Felsefe ve Din Bil. Öğr. Üyesi) VAN