Zafer Keskiner, Salihli'de uzun süre belediye başkanlığı yapmış, yörede sevilen sayılan bir CHP'li. Galatasaray Lisesi'nde bir dönem okuduktan sonra öğrenimine Lozan'da devam etmiş, şimdilerde ise ticaretle uğraşmakta... Yaklaşık on gün sonra da "Gençlerin önünü açmak" gerekçesiyle görevini yeni seçilen belediye başkanına bırakacak...
Keskiner, Kurşunlu Kaplıcaları'nı halkın kullanımına açarak çağdaş bir görünüme kavuşturmuş... Ayrıca buradan elde edilen enerjiyle Salihli'de pilot bölge olarak seçilen bir mahalleyi kışları ısıtan, yazları serinliğe kavuşturan sistem de onun eseri... Bu hizmetten şimdilik ayda 25 milyon ödeyerek, (üstelik bu fiyat gelecek on yılda değişmeyecek) iki bin konut yararlanmakta... Hedef ise bu iki bini, yakın bir gelecekte yirmi binlere çıkarmak...
Küreselleşmeyle gerçi yöresel ürünlerin pek özelliği kalmadı. İzmit'in simgesi "pişmaniye"yi artık ülkenin her tarafında bulmak mümkün, Bursa'nın "kestane şekeri"ni de mesela... Örnekler çoğaltılabilir.
Keskiner'e "İzmir'den Ankara'ya giden bir vatandaş, Salihli'den geçerken ne alabilir mesela?" diye soruyorum.
"Her şey de alabilir" diyor, "hiçbir şey de..." Çünkü Salihli, Başkan'a göre tam bir "mozaik" görünümünde... Çeşitli etnik gruplar, tam bir uyum ve kardeşlik içinde yaşamakta... Fakat bu insan çeşitliliği ve zenginliği ekonomiye yansımış durumda değil... Öyle öne çıkmış bir sanayi ürünü de yok bu yüzden...
Halkın geçimini daha çok tarıma dayalı, özellikle de üzüm ve pamuğa... Çekirdeksiz üzümü ile ünlü bir ilçe Salihli. Üstelik bu üzüm şarap yapımı için de çok uygun. Fakat Salihli'de şarapçılık neredeyse hiç gelişmemiş... Bu yüzden de üzümü kurutup öyle piyasaya sürüyor Salihlili üretici...
Yeni kurulmakta olan bir organize sanayi bölgesi var ama, içini hangi sanayi dolduracak, o bilinmiyor. Kırk yıl öncesi, Salihli'de geçen çocukluğumu hatırlıyorum. Bir büyük mahallede Afgan kökenli vatandaşlarımız geçimlerini deriden eldiven, yelek, ceket yaparak sağlardı. Şimdi kimileri Salihli'de kalsa da, pek çoğu İstanbul'a yerleşmiş, hatta kimilerinin büyük tüccar olduğu söylenmekte...
Üzüm ve pamuğun yanında Kurşunlu Kaplıcaları, Çamur Banyoları, hatta dünyada parayı ilk kullanan Lidyalıların merkezi Sart harabeleri, Salihli ekonomisinin itici gücü olabilir, ama bu gücü harekete geçirecek heyecan da kalmamış gibi vatandaşta... Çünkü işsizlik büyük bir sorun... Bu da seçim atmosferine yansımış görünüyor. Cadde ve sokaklarda seçime katılan partilerden ziyade muhtar adaylarının afişleriyle bezeli... Seçim treni Salihli istasyonunda durmadan yol alacak gibi... Bunun bir nedeni de AK Parti, CHP ve DYP dışındaki partilerin seçimi kazanmaktan umudu kesmiş olmaları mı? Durum, öyle gösteriyor.
CHP, seçime şimdiki Başkan Keskiner'in desteğini de alan inşaat mühendisi Mustafa Uğur Okay ile katılıyor. Keskiner'in Salihli için yaptıkları onun için de bir güvence...
AK Parti'nin adayı öğretmen Abdullah Şentürk, iktidar partisinden olmanın avantajına güveniyor. Çoğu kişi de Şentürk kazanAnkara'nın nimetlerini Salihli'ye taşıyacağı inancında...
Ve sürpriz olarak DYP'den elektrik mühendisi Cengiz Tunç... Onun güvencesi de daha önce belediye başkanlığı görevinde bulunması nedeniyle Salihli için yaptıkları...
Salihli, yüz bine yaklaşan nüfusuyla tipik bir Ege kasabası... Salihli'nin seçim atmosferi öteki Ege kasabaları için de bir gösterge ve bu nedenle de önemli... Seçim, bu yüzden öteki Ege kasabalarında olduğu gibi iki parti arasında geçecek gibi görünüyor. Tabii, bir üçüncüsü sürpriz yapmazsa...