Nişantaşı'nda, sadrazam konağında hayata gözlerini açan her şeyini kaybetmişlerin soyundan bir kadın: Celile. İstanbullu, temiz, namuslu ve orta halli bir memur ailesinin çocuğu, fakat "hayalperest" ve "açıkgöz" bir işadamı: Ahmet. "Ulaştığı şeref ve nüfuz şahikasına, bir dine inanır gibi inanan, bu yüksek tepeden bir kademe inmemek, kimsenin nazarında küçülmemek, herkesin üzerinde nüfuzlu kalmak için birçok fedakârlık yapmayı kendisine borç bilen": Muhsin... Suat Derviş'in (1905-23 Temmuz 1972) ilk baskısı 1945'te "Semih Lütfi Kitabevi" tarafından yapılan "Çılgın Gibi" başlıklı romanı bu iç insanın ekseni üzerinde kurulu... Celile, 35 yaşındadır ve 11 yıldır Ahmet ile evlidir. Bir gün Muhsin ile karşılaşacak ve aralarında bir aşk ilişkisi başlayacaktır. Celile, bu "karşılıksız" aşkı uğruna kocasını terk edecek, fakat Muhsin ile de yeni bir evliliğin eşiğini aşamadığı için "hayatın kıyısında mutsuz bir kadın" olarak kalacaktır. Cumhuriyet dönemi gerçekçi ve toplumcu edebiyatın öncü kadın yazarlarından Derviş, 18 yaşının izlerini taşıyan ilk romanlarından "Ne Bir Ses, Ne Bir Nefes"te yaşlı bir kocayla genç üvey oğlu arasında kalan kadını anlatmıştı. "Çılgın Gibi"de ise kocası ile metresi olacak adamın arasında kalan bir kadının yaşadıklarını kelimelere dökmekte... Bu görünümüyle "Çılgın Gibi" bir yanıyla "Ne Bir Ses, Ne Bir Nefes" gibi ilk romanlarına, bir yanıyla da bu "aşk üçgeni" içine yerleştirdiği İkinci Dünya Savaşı günlerinin ihtikar, nüfuz ticareti, karaborsadan zengin olmanın yollarını göstermesi bakımından son romanlarından "Fosforlu Cevriye" romanına bağlanabilir. Bir başka açıdan, bu "aşk üçgeni"nin bir köşesinde Celile'nin büyükannesi "Çeşmiahu"nun hayatı çerçevesinde bir Osmanlı ailesinin tükenişi ve yok oluşunun hikâyesi de yer almaktadır. Bu da "Çılgın Gibi"yi bir dönem romanı mertebesine taşımış olmaktadır. Selim İleri, "Çılgın Gibi"yi "1940'ların modası aşk ve karasevda romanlarına hem akraba hem de tümüne üvey kardeş bir roman" olarak değerlendiriyor, ki çok doğrudur. Suat Derviş'in romanları bir dizi halinde Doğan Kitap tarafından yayımlanmakta. "Çılgın Gibi" dışında benim görebildiklerim: "Ankara Mahpusu", "Hiçbiri" ve "Fosforlu Cevriye". Sinemaya da uyarlanan "Ankara Mahpusu" Türkçe basımından 10 yıl kadar önce Fransa'da yayımlanan ilk Türk romanı özelliğini taşımakta, üstelik çevirmeni de Suat Derviş... "Fosforlu Cevriye" de özellikle Orhan Günşiray ve Neriman Köksal'ın oyunlarıyla sinemada geniş yığınların beğenisini toplamış aynı adlı filmin romanı... Bir de, bunun için okunması gereken bir romancımız Suat Derviş...