CHP Genel Başkanı Özel "değişim" iddiasının içini doldurmaya çalışıyor. Mayıs 2023 seçimlerinin mağlubu Kılıçdaroğlu'ndan genel başkanlığı aldıysa da Özel, parti içi iktidar ilişkilerini yönetmek zorunda. CHP'ye yakın yorumcuların bir kısmı bile Özel'i genel başkan, İBB Başkanı İmamoğlu'nu lider olarak tanımladığına göre CHP için bu ikili yapı yeni bir olgu olarak ortada. İster emanetçi ister eşbaşkan formunda olsun bu yeni durum CHP için yıpratıcı olacak. Siyaseti bırakmayan Kılıçdaroğlu'nu da yanında tutmaya çalışan Özel'in gerçekten genel başkan olup olmayacağı İmamoğlu'nun yerel seçim performansına bağlı. İmamoğlu-Özel ilişkisinin kardeş ilişkisi mi vesayet-danışma ilişkisi mi olduğu asıl o dönemde belli olur.
Değişimcilerin yerel seçime giderken parti içi mücadeleye değil belediyelerin kazanılmasına odaklanması beklenir. Belediye başkanı adaylarının nasıl belirlendiği, Kılıçdaroğlu'na yakın isimlerin aday yapılıp yapılmayacağı ve seçim sonuçları, parti içi siyaset açısından diğer kritik bir konu. Kılıçdaroğlu'na destek verenlerin "hançer" söylemini diri tutup tutmayacağını göreceğiz. Yine de genel başkan değişiminin CHP içinde tartışmayı yerel seçimlere kadar baskılaması kuvvetle muhtemel. Ancak Özel'in diğer muhalefet partileriyle (İyi Parti ve HEDEP) yürüteceği "işbirliği çalışmaları" ve partisine biçtiği "sol" ideolojik yön CHP'nin tartışılacağı konular olacak.
***
İttifak kelimesinin perişan edildiğini vurgulayan Özel'in partisinin adaylarına destek için diğer partilerle yapabileceği "işbirliği" biçiminin yerel seçimleri genel seçim havasına sokma ihtimali var. Öncelikle Özel'in İyi Parti'yi tek başına seçimlere girme fikrinden vazgeçirmek yerine sadece İstanbul ve Ankara'da işbirliği yapma noktasına çekmeye çalışması beklenebilir. İstifalarla ve iç kavgalarla uğraşan İyi Parti'nin İmamoğlu ve Yavaş'a destek verme konusunda bir kamuoyu baskısı altında olduğu görülüyor. Bunun Akşener'i bunaltması ve rest çekmeye götürmesi ihtimali iyice güçleniyor. "İmamoğlu-Özel ikilisinin CHP'sinin, Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinden ne farkı olacak?" sorusu İyi Parti tabanı açısından çok önemli. Malum, HEDEP ile şeffaf işbirliği yapma fikrini kabul eden Özel, aynı zamanda sol siyaset rüzgârı estirmeyi hedefliyor. CHP'nin ideolojik olarak da HEDEP'e yaklaşmasının İyi Parti tabanının hoşuna gitmeyeceği açık. Bu sebeple HEDEP ile işbirliği modeli CHP'nin en çok eleştirileceği konu olmaya aday. Ancak Özel'in bunu önemsediğini düşünmüyorum. CHP şu an HEDEP ile "ikili işbirliğini" İyi Parti'yi de dâhil ederek üçlü işbirliğinden daha çok önemsiyor. Evet, İyi Parti'ye işbirliği önerilecek ama Akşener'in reddetmesi durumunda seçmeninin yine de İmamoğlu ve Yavaş'a oy vereceği hesap ediliyor.***
Asıl meselesi olan siyasetsizliğe gelince, CHP dış politikada en etkisiz parti durumunda. Özel'in Hamas'ı terör örgütü olarak görmesi tepki alan bir örnek olarak verilebilir. CHP bu yerel seçimlerde de dış politika- güvenlik konularında etkili olamayacağı bir profil sergiliyor. Ancak iç siyaset-ekonomi konularında Özel, siyaset yapma iddiasında. Kılıçdaroğlu'nun aksine CHP'yi sola çekecek. Bunu da sağ siyasetçileri partiye katmak yerine "sol politikalarla sağa açılarak" yapacakmış. Yani "yoksulluk, işsizlik ve vergi adaleti" gibi konulara girecekmiş.