Tahıl Koridoru meselesi ideolojik bir kavga olarak yeniden dünya gündeminin ilk sırasında. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çabasıyla 22 Temmuz 2022'de İstanbul'da imzalanan anlaşmayı Rusya 17 Temmuz'da uzatmayacağını açıklamıştı. Moskova, Rus gübre şirketlerine yönelik yaptırımlar kaldırılmadığı sürece anlaşmaya geri dönmeyeceğini söylüyor.
Bu arada tahıl ihracının engellenmesinden en fazla etkilenen Afrika ülkelerini Petersburg'da Rusya-Afrika zirvesinde ağırlayarak bu ülkelere ücretsiz tahıl vereceğini açıklıyor. Moskova, ayrıca "Batı, dünya toplumunun gıda ihtiyacını dikkate almadan Rusya'ya karşı yaptırımlar uyguladı" söylemi ile kendisine Batı başkentlerinden gelen "küresel gıda güvenliğini tehlikeye atma" yönelik eleştirisini karşılıyor. ABD Dışişleri Bakanı Blinken ise Rusya'yı "gıdayı savaş silahına" çevirmekle suçladı.
Diğer rotaların en üst düzeye çıkarılması durumunda bile tahıl koridoru kapasitesine ulaşılamayacağını hatırlatan Blinken, anlaşmaya dönüş durumunda Rusya'nın gıda ihracının yapılabileceğini açıkladı. Moskova artık bu tür sözlere inanmıyor ve tahıl ödemelerinin yaptırımdan muaf tutulmasını bekliyor.
***
Rusya'nın Tuna Nehri'ndeki Ukrayna limanına, Ukrayna'nın da Rus askeri üs ve gemilerine saldırıları devam ediyor.***
Yükselen bir bölgesel güç olarak Türkiye'nin Ukrayna Savaşı'nda üstlendiği istisnai diplomatik rol diğer bölgesel güçler tarafından örnek alınıyor.***
Bu fikir günümüz için çok iddialı görülebilir.
Her bir bölgesel gücün kendi milli öncelikleri ve ikili ilişkiler ağı olası çok taraflılık arayışını sınırlandıracak özellikler taşıyor. Yine ABD, Çin, AB ve Rusya'nın bölgesel güçleri birbirine karşı konumlandıracak enstrümanları bulunuyor. Ancak yine de İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı hakimiyetinde kurulan çok taraflılığın çökme sürecinde olması ve giderek güçlenen çok kutupluluğun getirdiği kaotik ortamın riskleri göz önünde bulundurulursa yükselen güçlere daha fazla iş düştüğü ve bundan kaçamayacakları açıktır. Batı merkezli çok taraflılık kendi jeopolitik çıkarlarına fazla odaklanıyor.
Yükselen güçlerin önceliklerini görmezden gelerek onları baskılamaya çalışıyor.
Erdoğan'ın BM'ye dair "daha adil bir dünya mümkün" çıkışı ve Ukrayna Savaşı'ndaki politikası ile Türkiye'nin milli çıkarlarını aşan öncü bir rol üstleniyor.
Çözüm odaklı yeni çok taraflılık arayışının ayak sesleri...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz