Muhalefet çevreleri Kılıçdaroğlu ile ilgili abartılı bir algı kampanyası yürütüyor. 6'lı Masa'nın muhafazakâr partileri ve CHP kampanyasına destek veren gazeteciler, yazarlar bu kampanyada öne çıkıyor. "Mücahit, Gandi" yakıştırmaları "sakinlik, ağırbaşlılık, uzlaşmacılık, demokratlık ve kapsayıcılık" iddiaları ile birlikte kullanılıyor. Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunların zıddı olduğu suçlaması eşliğinde. Halbuki Kılıçdaroğlu yakın tarihimizin en ağır hakaret ve suçlama ifadelerini kullanan siyasetçisi. Erdoğan'a yapmadığı hakaret ne kaldı ki? Sakin görünümlü ama çok kavgacı; yıkıcı ve tehdit dolu bir dili var. Kılıçdaroğlu söylediklerinin peşini hiç takip etmeyen ve tutarlılığa önem vermeyen bir isim.
***
Yine Kılıçdaroğlu'nun kampanyacıları adaylarının algısına "dindarlık" profili de katma niyetindeler. Son grup konuşmasını "haydi bismillah" ile bitiren Kılıçdaroğlu'nun daha sonra cuma namazına gittiği medyada öne çıktı. İBB Başkanı seçilmek için İmamoğlu'nun yürüttüğü kampanyayı akla getiren bu "dindar Kılıçdaroğlu" algısına, CHP'nin "muhafazakâr" ortakları Cumhur İttifakı'nı "din tacirliği, sömürüsü yapmak" ile suçlayarak destek veriyor.***
Kuşkusuz Kılıçdaroğlu'nun "büyük bir değişimden" geçtiği yönündeki algı çalışmasının hedefi sağ seçmenin oyunu almak. Malum, adaylığından önce Kılıçdaroğlu'nun negatif algısı en yüksek siyasetçi olduğu biliniyordu. Şimdi toplumun bütün kesimlerine hitap etmek için Kılıçdaroğlu'nun söylemler geliştirmesi kadar normal bir şey yok. Ancak Kılıçdaroğlu yeni bir siyasetçi değil, yirmi yılı aşan bir geçmişi var. Kendisinin de kabul ettiği CHP'nin "halktan kopuk, baskıcı" tarihi unutturulabilecek gibi değil. Bu sebeple Kılıçdaroğlu ve partisinin gerçekten değişip değişmediğini sorgulamak seçmenin en doğal hakkı.***
Başörtüsünün serbest bırakılmasını Anayasa Mahkemesi'ne giderek engelleyen Kılıçdaroğlu'nun bugün başörtülülere "Biz baskıcı olan her şeyden arındık" demesi yeterli olur mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AK Parti'nin ve muhafazakârların büyük mücadelesi ile elde edilen özgürlüklerin yeni bir CHP baskıcılığı ile elden gitmeyeceğinin garantisini Kılıçdaroğlu verebilir mi? 2013-2016 arasında FETÖ tapelerini Meclis'te okuyan ve 15 Temmuz darbe girişimini yargılamaya "sivil darbe" diyen Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün geri dönüşünü engelleyebilir mi?