6'lı masa dünkü 10. toplantısında işin kolayını buldu.
Adayın kim olacağı konusunda karar vermeyi kolaylaştıracak bir çözüm üretti!
"Madem kimi ortak aday yapacağımıza karar veremiyoruz, o zaman hepimiz cumhurbaşkanı olalım."
Bu formülü son toplantının ev sahibi olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu kamuoyu ile şu cümlelerle paylaştı: "Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar doğrudan karar süreçleri içerisinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar; cumhurbaşkanı kadar, cumhurbaşkanı gibi her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak."
Anlayacağınız muhalefetin kazanması durumunda bir değil en az 6 cumhurbaşkanımız olacak...
Genel başkanlar dışında bir isim ortak aday olarak belirlenirse cumhurbaşkanı sayısı 7 olur.
Hatta olur da seçim ikinci tura kalırsa bir de HDP'li cumhurbaşkanı olması gerekir, etti mi 8...
***
Meselenin latifesi bir yana Davutoğlu'nun açıkladığı formül, SP Genel Başkanı Karamollaoğlu'nun daha önce bahsettiği istişare fonksiyonlu "eşgüdüm kurulu" kadar sorunlu.***
İşin özü, bahsedilen formülün pratiği görmezden gelen teorik bir akılla üretilmiş olduğudur.
Siyasetin doğasına aykırı "liberal" varsayımlara dayandığıdır.
Cumhurbaşkanı kim olursa zaman içerisinde diğer siyasetçileri etkisizleştirecek imkânı ve mazereti bulacaktır.
10 toplantının sonunda bulunan formül eğer Davutoğlu'nun sunduğu ise 6'lı masa seçim kampanyası döneminde cumhurbaşkanı adayı ile birlikte yardımcılarını da açıklamayı tercih edecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hem masanın adayını hem de arkasındaki genel başkanları aynı anda silkeleyecek tecrübeye sahip bir lider.
Bu arada, "farklı siyasi akımlar ve liderler özgürlükçülük altında bir araya geldik ve yeni bir toplumsal sözleşmede uzlaşarak tarih yazıyoruz" argümanı ile 6'lı masada olmayı anlatan yaklaşım, CHP'nin peşine takılmayı meşrulaştırma çabasından öteye geçemez.
"Aslında ben de cumhurbaşkanı olacağım" tesellisi ile bir süre idare edilebilir tabii.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz