Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BURHANETTİN DURAN

Halep düşerse...

ABD'nin yeni başkanı Trump kabinesini kurma çalışmaları yürütürken Rusya, Halep'i düşürmek için yoğun çaba sarf ediyor. Binlerce sivilin ölümünü önemsemeyen insanlık dışı ağır bir bombardıman yaparak...
Grozni'de uyguladığı katliamın benzerini Doğu Halep'te yürütüyor. Obama yönetiminin Suriye iç savaşında Rusya'yı ana aktör haline getiren politikasının istenmeyen ama beklenen sonuçları gerçekleşiyor.
ABD, ılımlı muhaliflere bir süredir desteğini kesmekle kalmıyor; Körfez ülkelerinden gelen yardımları da engelliyor. Trump'ın asker emeklisi ağırlıklı yeni kabinesinin nasıl bir politika izleyeceğini henüz kestiremiyoruz.
İki ihtimal de gündemde. İlki , "radikal İslam" takıntılı isimlerin etkisiyle Trump yönetiminin muhalifleri "aşırı cihatçı" ilan eden önceki yaklaşımı devam ettirmesi söz konusu olabilir. Hatta Esed'i "muhatap almak" gibi bir yaklaşım sergilenmesi de yabana atılmayacak ihtimal.
İkincisi, Suriye'de dengenin fazlasıyla Rusya lehine değiştiğini düşünerek dengelemeye yönelmesi. Bunun netleşmesi için iki aylık bir süre daha var. Bu sürede ise Halep'in dayanması çok zor görünüyor.

***
ABD'nin büyük ölçüde terk ettiği ılımlı muhalifler Rus heyeti ile Ankara'da görüşüyor. Halep kuşatmasının sona ermesini sağlayacak bir anlaşma bulma ümidiyle... Ancak Rusya'nın ağır bombardımanı ve Esed güçlerinin Halep'in semtlerini ele geçirmedeki hızı sebebiyle muhaliflerin alan kontrolünün sona ermekte olduğu anlaşılıyor.
Rusya daha önce Türkiye'ye söylediği şeyi şimdi doğrudan muhaliflerin temsilcilerine iletiyor. Halep'i boşaltarak İdlib'e çekilmelerini öneriyor. Aksi takdirde büyük güçlerin sadece seyrettikleri "sivil katliam" süreci devam edecek.
Acil olarak toplanan BM Güvenlik Konseyi'ne de "Halep'in doğusunun devasa bir mezara dönüşmemesi için yalvarmaktan" fazlası düşmeyecek. Türkiye ise Halep'in düşmemesi için en fazla gayret gösteren ülke. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rus lider Putin ile yaptığı görüşmeler bir çıkış arayışı ve insani dramı önleme amaçlı.
***
Fırat Kalkanı operasyonunda el Bab'ı ele geçirmek üzere olan Türkiye hedeflediği "güvenli bölge" için artık Deaş dışındaki aktörlerle gerilim oluşturacak sınıra geldi. Ne ABD ne de Rusya ÖSO'nun el Bab'ı ele geçirmesini istiyor. Diğer kritik konu YPG-PYD'nin ne olacağı. Ankara en son MGK'da Afrin, Mümbiç ve Sincar'ı YPG-PKK'dan temizlemeyi gündem yaptıysa da bunun için ABD ve Rusya'yı ikna etmek gerekiyor. Zira halen YPG'nin Afrin'de vurulmasını Rusya dahi istemiyor. ABD ise söz verdiği gibi YPG'nin Mümbiç'i terk etmesi için adım atmıyor.
Esed rejimi sahada gittikçe güçleniyor. Halep'in düşmesi ile kritik bir aşamayı geçmeyi hedefliyor. Ülkenin büyük kentlerinin tümünü ele geçirmiş olma fırsatını yakalayacak.
Kuzey cephesi İdlib'de ve Hama-Humus kırsalında rejimle mücadeleye devam edecek olsa da muhalifler olası bir barış masasında daha zayıf konumda olacak.
Zira güney cephesi ağırlıklı Ürdün kontrolünde ve Suriye'nin geleceğini belirleyecek önemde değil. Esed rejimi sahada YPG ile hesaplaşmayı son aşamaya bırakmış durumda.
***
Halep düşse bile altı yıldır Esed rejimi ile savaşan muhalif grupların mücadeleyi bırakmaları beklenmemeli. Sayıları on binlerle ifade edilen muhalif grupların "alan kontrolü" yerine kırsal temelli "gerilla savaşına" yönelmesi kuvvetle muhtemel. Bu yeni aşama Esed rejimi için ağır hava bombardımanları ile giderilemeyecek bir tehlike oluşturacak.
İç savaşın mahiyeti daha kanlı yeni bir formata sürüklenebilir. Ayrıca Halep'in düşmesi durumunda Fırat Kalkanı sayesinde kurulan güvenli bölgenin tahkim edilmesi ihtiyacı öne çıkacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA