Av Zamanı, sinemamızın en verimli ve yaratıcı ortaklıklarından birine ışık tutuyor.
Yavuz Turgul/ Şener Şen işbirliği. Ve bunun sayısız filmde yansıyan inanılmaz sonuçları.
Sinema tarihinde unutulmaz yönetmen/ oyuncu ikilileri vardır: Clarence Brown ve Greta Garbo, Joseph Von Sternberg ve Marlene Dietrich, John Ford ve John Wayne, Vittorio de Sica ve Marcello Mastroianni, Alfred Hitchcock ve James Stewart, Brigitte Bardot ve Roger Vadim, Martin Scorsese ve Robert De Niro, vs. Kimilerinde yönetmen o yıldızı baştan beri alıp adeta bizzat yaratmıştır.
Kimilerinde ise belli bir noktada birleşmiş ve sürdürmüşlerdir.
Turgul/Şen işbirliği, aslında ilk bakışta göründüğünden çok fazla. Birlikte sadece altı film yapmış gibi gözükürler (ki o da az değildir!). Ama aslında daha çok bir araya gelmişlerdir.
Çünkü yönetmenliğe geçip yedi film yönetmeden önce, Turgul uzun yıllar senaryo yazdı. Arzu Film'in çatısı altında bir araya geldiler ve Turgul, Ertem Eğilmez'den sonra Şen'i yaratan ikinci isim oldu. 70'lerden itibaren Tosun Paşa, Sefil Bilo, Banker Bilo, Davaro, birkaç Hababam Sınıfı komedisi, Çiçek Abbas, Şekerpare gibi filmlerde, başroller başkalarında (Kemal Sunal, İlyas Salman, vs) olsa da, Turgul'un en hevesle yarattığı sanki Şen karakterleridir: hinoğlu hin, içten hesaplı, ama çoğu zaman gülünç duruma düşen halk tipi uyanık kişi.
Biraz Nasrettin Hoca, biraz İncili Çavuş, biraz kimi yakın tarih politikacıları.
Bunların en parlak örneği olan Züğürt Ağa (yönetmen: Nesli Çölgeçen), Şen'i doruğa çıkarır: giderek her şeyini yitiren, otoriter, ama aslında altın yürekli köy ağası.
Turgul'un ikinci yönetmenliği olan Muhsin Bey'le birlikte, gerçek işbirliği başlar. Ve Şen karakterlerine yeni öğeler eklenir:
Belli bir geçmiş nostaljisi, yitip giden değerlere saygı, komediyle içiçe gelişen dram ve eski Yeşilçam melodramından esinlenme. Böylece art arda ilginç filmler, hatta başyapıtlar sıralanır: Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Gölge Oyunu, her şeyiyle bir zirve olan Eşkiya. Şen artık kaba komediyi tümüyle unutmuş, hatta aile komedisine de biraz sırt çevirmiş, basbayağı dramatik kompozisyonlara sıvanmıştır.
Araya giren popüler TV dizisi İkinci Bahar, yine Turgul tarafından yazılmıştır ve en unutulmaz TV dizilerinden biri olarak hatırlanır.
Sinemada ise Turgul'un yine sadece yazdığı Kabadayı ve yazıp yönettiği Gönül Yarası, keskin duyarlılıkları ve yüreğe işleyen şiirleriyle büyük ölçüde Şener Şen'e dayanan hikayelerdir: yaşlılıkla birlikte gelen hüznün beşiğini sallayan...Ve nihayet Av Mevsimi gelir ve tüm bu hüzün ağıtlarına, bu kez polisiyenin kendine özgü acılı sosunu ekler. Bize yine hayatımızın içinden çekilip alınmış insan karakterleri, belleklerimize yerleşen bir dram ve unutulmaz diyaloglar sunarak...
Umarım bu işbirliği daha uzun yıllar sürer.