Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Anadolu gözlemleri

Dolaşıyoruz... İl, ilçe, kasaba, köy, yayla... Toplumun nabzını tutmaya çalışıyoruz.
Nereye gitsek aynı beklenti. Vatandaş... Oy verdiği siyasetçilerden, "Teröre karşı ortak ses... Ortak duruş" bekliyor.
Bunu biz görüyoruz da... Kimi siyasetçiler göremiyor mu?

***


Siyaset... İtibar kaybediyor

Siyasetçi... Bilerek ya da bilmeyerek... Siyaseti örseliyor.
Siyaset kurumu, toplum nazarında itibar kaybediyor.
İtibar kaybının nedeni seçmende değil.
Oy verdiği bazı milletvekillerinin, eylem ve söylemlerindeki aşırılık... Ölçüsüzlük... Dikkatsizlik.
Hatta... Biraz ağır olacak ama... Densizlik.

***


Meclis'te... 'Poşetlik' üslup

Meclis'teki kavgalar... Tutanaklara giren ve girmeyen sözler... Yumruklar... Ana avrat küfürler... Milletvekili unvanı taşıyan insanlara yakışmıyor.
Olay, sadece bugünün sorunu değil.
Türk siyasetinin ilacı olmayan hastalığı.
Bir tarihte... Cemil Çiçek, TBMM Başkanı iken... Meclis'te temsil edilen siyasi parti başkanlarına birer mektup yollamıştı... 27 Şubat 2013.
Ve... Mektuba bir de rapor eklemişti... 110 sayfalık:
24. Dönem... TBMM Genel Kurul görüşmelerinde kaba ve yaralayıcı sözler.
Cemil Çiçek'in mektubu ve raporu, Türk siyasi tarihinde bir ilk.
Genel Kurul toplantılarında söylenen kaba ve yaralayıcı sözlerden bir demet:
"Sus lan... Yerine otur... Şerefsiz herif... Haysiyetsiz de sensin, şerefsiz de... Sende karakter bozukluğu var... Delikanlıysan, erkeksen dışarıya gel."

***


Rapor... Kitap olmalı

Cemil Çiçek, Allah sağlıklı ve uzun ömür versin... Hayatta.
Mektubu/raporu devletin arşivinde.
Cemil Bey, televizyona çıkmalı, yıllarca içinde bulunduğu Meclis'in nasıl ve neden itibar kaybettiğini anlatmalı.
Rapora bir göz attık... Aman Allah'ım!
Neler yok ki...
"Tuh senin suratına... Kes lan sesini... O... çocuğu... Kıvıra kıvıra bir hâl oldun... Ananı ...."

***


Sancılı iki kesim

Siyasetteki normalleşme/yumuşama sürecinin toplumda karşılığı var... Hem de fazlasıyla.
Fakat... Bu süreçten rahatsız olanlar da var... Hem de ne rahatsızlık.
Kimler mi?
Özellikle iki kesim... DEM Parti çevreleri... Ve gerilimden beslenenler... Gerilim tacirleri.

***


İşte gerçek

Balıkesir'in Bigadiç ilçesindeki insanlar... Trabzon'un Çaykara, Erzurum'un Aşkale ilçesinde yaşayanlar... Entelektüel gibi sağlıklı değerlendirme yapıyorlar.
Kimse Anadolu insanını küçümsemesin.
Televizyon... Gazete... Sosyal medya... Siyasi söylemler... Hepsini izliyorlar.
Gözlemimiz şu:
Türkiye'de her şeyi, herkesten iyi bilen(!) ve sürekli önüne geleni eleştiren büyük bir koro var... Geniş bir izleyici, dinleyici kitle de var.
Fakat... Gerçek şu ki... Bunları ciddiye alan yok.

***


Kentli orta sınıf

Türkiye... 1950'lerin Türkiye'si değil... Kırsal nüfus azalıyor... Hızlı kentleşme devam ediyor.
Siyasetin belirleyicisi artık kentli orta sınıf.
Gözlemimiz... Nereye gittiysek gördüğümüz:
"Kentli orta sınıf, popülizme prim vermiyor."

***


Çıkmaz sokak

Parlamento... Siyaset... Gıdasını halktan alır.
Siyasetçi... Halktan kopmamalıdır.
Türkiye'de... Kendi eş, dost çevresini kamuoyu sanan... İntikam hesap ve senaryolarıyla vakit geçirerek siyaset yaptığını düşünen bir kesim var.
İntikam... Dedikodu... Vizyon değildir... Siyasette çıkmaz sokaktır.

***


Laf olsun, torba dolsun

Seçim... Erken seçim... Söyleyen/isteyen kim olursa olsun... Toplumda karşılığı yok.
Aslında... Erken seçim... Hemen seçim diye konuşanların da gerçekten seçim falan istediği yok.
Erken seçim söylemleri... Yaygın bir Anadolu deyimiyle... Laf olsun, torba dolsun.

***



Hırs, aklın önüne geçince

Askeri bir deyimdir... "Ricat, zaferden daha zordur."
Eğer yenildiysen... Kabul edeceksin... Zor da olsa çekileceksin.
Siyasette de öyledir.
Kaybeden, noktayı koymayı, defteri kapatmayı bilmelidir... Başarmalıdır.
Meral Akşener gibi... Temel Karamollaoğlu gibi.
Fakat... İnsanın hırsı, aklının önüne geçince... Geri çekilmeyi beceremiyor... Siyasi tarihimizde örneği çok.

***

Şekspir Usta diyor ki...

Siyaset... Ayakları yere basan insanların işi... Hayal kuranların değil.
Siyasette... Akla meydan okuyan davranışlarda bulunanların, toplumda karşılık bulmaları imkânsız.
Şekspir Usta ne diyor? Altın sözler... Kulaklara küpe olmalı:
"Merasimle gitmek için sıranı bekleme, derhal git."
Evet... Aynen böyle diyor:
"Stand not upon the order of your going, but go at once!"

***


Ağzı olan konuşuyor

Gezdikçe, dinledikçe, çeşitli kişi ve çevrelerle görüştükçe... Bir şey dikkatimizi çekiyor:
Siyasette hiçbir sorumluluğu bulunmayan ama etkili olabilmek için yoğun çaba sergileyen kişiler ve kesimler var.
Sabahtan akşama... Akşamdan sabaha kadar... Senaryo yazıyorlar.
Yazık... Boşuna gayret.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA