Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

15 Temmuz... Diriliş

Shakespeare... Julius Sezar... Sahne 2... Sezar der ki:
"Korkaklar ölümlerinden önce kaç kere ölür, yiğitler ise ecel şerbetini ancak bir defa tadar."
Yarın 15 Temmuz... 251 yiğidin şehadet şerbetini içtiği gün.
Hainler, demokrasinin mezar kazıcıları, aklını ve iradesini 1 dolara satanlar, ömür boyu hapis cezası alanlar, hizmet ettikleri ülkelerde kaçak yaşayanlar... "Ölümlerinden önce defalarca ölümü yaşayacaklar."

***

KURŞUN ASKERLER

Darbe girişimi gecesi tümgenerale kelepçe takan eski binbaşı mahkemede şöyle demişti:
Harekât başarısız olunca sivil giyindim... Etlik'teki Antares AVM'ye gittim.
Bisiklet ve çadır malzemesi aldım.
Bisiklet sürerek, kamyonlara binerek Alanya'ya gittim.
Çadır kurduğum yerde kimlik kontrolünde yakalandım.
Böyle "kurşun asker" örneği saymakla bitmez.
Kimi... "Kadın kılığında" yakalandı... Kaçarken.
Kimi... "Dolapta" ele geçirildi... Saklanırken.
İhanette sınır tanımayanlar... Hâlâ fare gibi gizlenenler... Kaçmaya çalışanlar... Avrupa'nın, Amerika'nın "korumasında" olanlar... Her 15 Temmuz'da lanetle, nefretle hatırlanacaklar.

***

MİLLİ İRADE... 'COŞKUN BİR NEHİR'

Mustafa Kemal Paşa... 1919'da söylediği söz, 100 yaşındaki Cumhuriyet'in temel taşı gibi:
"Milli irade kendi istikametinde bir nehir gibi coşup taşacaktır."
15 Temmuz... Milli iradenin bir nehir gibi taştığı, milletin uçaklarıyla ve tanklarıyla, milletin üzerine ateş açan hainleri, doğduklarına pişman ettiği gün.
Unutmadık... Unutmayacağız... Unutturmayacağız.

***

ATATÜRK... VE 'NAMUS BORCU'

Ömer Halisdemir... Seher Yaşar... Kurmay Albay Sait Ertürk... Tabutunun üzerine duvak konulan polis Sevda Güngör... 3 çocuk babası Halil Kantar...
19 yaşında cennete uçan Samet Cantürk... 251 "can".
Onlar... "Gardırop" Atatürkçüsü değil... "Gerçek Atatürkçüler."
"Kâğıttan kaplan" değil, jetlere kafa tutan, tanklara kafa atan kahramanlar.
Büyük Atatürk'ün, "namus borcunu" içselleştirmiş yiğitler.
1923... Mustafa Kemal Paşa:
"Milli egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun."

***

BÜYÜK NUTUK

Hadi Beskisiz... Urla-Zeytinalan Camii İmamı.
Mehmet Şener... Bolu-Göynük... Hacı Mehmet Ericek Camii İmamı.
İbrahim Tapırdamaz... Ankara-Keçiören Camii İmamı.
Nurdoğan Akın... Bursa-Orhangazi Camii İmamı.
Ve daha pek çok ilde, ilçede... 15 Temmuz gecesi ezan okuyan, sela veren ve saldırıya uğrayan 60 din adamı... Müezzin... İmam... Bugün başları dik, alınları açık.
Ya camilerin camını çerçevesini kıranlar... İmama saldıranlar... Sahi, bugün nerelerdeler?.. Ne yapıyorlar?
Nerede olacaklar?.. İçimizdeler.
"Böyleleri" her dönemde var... Atatürk, Büyük Nutuk'ta onlardan da söz ediyor... "Eblehler, alçaklar" diyerek.

***

MUHTAR HİCABİ

Ankara... Kahramankazan... Dolaşırken Belediye Başkanı Serhat Oğuz dedi ki:
- İster misiniz?.. Muhtarın evine gidelim mi?
Hicabi Bitik...
Darbe girişiminin merkez üssü olan Akıncı bölgesinin muhtarı.
15 Temmuz gecesi... Jetlerin kalkmasını önlemek için tarlasındaki samanı yaktı... Havaalanı duman altında kaldı... Jetler havalanamadı.
Sonra... Ortalık yatışınca... Muhtar Hicabi Bitik, Tarım Bakanlığı'na çağrıldı.
Devlet... "Tazminat vermek istedi... Samanın parasını."
Muhtar Hicabi, "Hayır" dedi... Tazminatı kabul etmedi... Gerekçesini de söyledi:
- Ben saman balyalarını tazminat için yakmadım... Allah için, vatan için, milli irade için yaktım.

***

GERİYE BAKINCA...

William Churchill... Ünlü İngiliz devlet adamı.
Bir sözü var... Siyaset klasiği:
"Ne kadar geriye bakarsanız o kadar ilerisini görürsünüz."
Öyleyse... Biraz "gerilere" bakalım.
27 Mayıs 1960... Darbe... Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan idam edildiler... Darbeyi destekleyenler içinde kimi ararsanız vardı... "Siyasetçi... Profesör... Gazeteci."
12 Mart 1971... Muhtıra... Hükümet istifa etti... Yine siyasetçi, üniversite hocası, gazeteci, sendika lideri çok kişi "darbeye alkış tuttu".
12 Eylül 1980... Darbe... Darbenin lideri Kenan Evren anılarında açık açık yazdı... Darbeye davetiye çıkaranları... Genelkurmay'ın kapısını aşındıranları... İçlerinde kimler yok ki?.. "Siyasi parti yöneticisi... Milletvekili... Senatör... İşadamı... Gazeteci."
15 Temmuz... Çok taze... Biliyorsunuz... Darbe girişimine "kontrollü" diyenler... "Tiyatro" diyenler... Yine siyasetçi, yine gazeteci, yine üniversite hocası, yine işadamı... "O kadar çok ki."

***

KURMAY(!)

Şeytan hikâyeleri... Ciltler dolusu.
Genelkurmay Çatı Davası... 6 Haziran 2017.
Mahkeme Başkanı, sanığa soruyor:
- Darbe akşamı ABD, Belçika ve İngiltere büyükelçilikleriyle telefonla görüşmüşsün?.. Niçin aradın?.. Neler konuştun?
Sanık eski kurmay albay... Yanıt veriyor:
- Görüşmedim.
- Görüştüğüne dair kayıtlar var... Buna ne diyorsun?
- Başkası görüşmüş olabilir.

***

ŞEYTAN

Hani bir söz var... "Yalanın diğer adı şeytan" diye... Yeri ve zamanı geldi, bir "şeytan hikâyesi" anlatalım.
Ankara... Sincan... Darbecilerin yargılandığı mahkeme... 12 Haziran 2017.
Sanık... Eski subay... "O gece Genelkurmay'daki odamdan hiç çıkmadım" diyor:
- Kendimi odama kilitledim... Sabaha kadar.
Mahkeme Başkanı dosyayı açıyor... Bazı fotoğraflar çıkarıyor:
- Fotoğraftaki sen misin?
- Evet.
- Elindeki ne?
- Silah.
- Hani odandan hiç çıkmamıştın?.. Hani hiçbir olaya karışmamıştın?

***

'EGEMENLİK ULUSUNDUR'

Darbeler... Demokrasi trenini raydan çıkardı... Türkiye'yi geriletti.
15 Temmuz'da ise... Türkiye'nin sembol kurumlarına... Meclis'e... Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne... Genelkurmay'a bomba atan darbecilere karşı, demokrasiye gönül veren halk direndi... Darbeye geçit vermedi.
Yarın 15 Temmuz.
Milli iradenin destan yazdığı gün.
Yazımıza Büyük Atatürk'ün Meclis'te okuduğu ünlü nutkundan bir alıntıyla nokta koyalım:
"Egemenlik ulusundur... TBMM'den başka hiçbir makam ulusun alın yazısında etkin olamaz."

***

BİR KİTAP ÖNERİSİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi... "Darbe Araştırma Komisyonu Raporu."
Kasım- 2012... İki cilt... Bin 420 sayfa.
Birinci cilt... Sayfa 653... Konu: "Darbelerde ABD'nin rolü."
Sayfa 655... Konu başlığı:
"12 Eylül 1980 darbesi ve ABD'nin çıkarları."
Bu rapor Meclis'in tozlu raflarında kalmamalı... Kitap haline gelmeli.
"TBMM yayını" da olabilir... Bir banka veya sivil toplum örgütü ya da yayınevi tarafından basılabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA