Bandırma Vapuru... Mustafa Kemal Paşa ve beraberinde 22 subay... 23 gemi personeli... Zor bir yolculuk... Ve Samsun'a varış. Kurtuluşa giden yolda atılan ilk adım.
Bugün bayram... Bir hafta içinde ikinci bayram.
14 Mayıs Pazar... Seçim/ demokrasi bayramı.
19 Mayıs Cuma... Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı.
Coşkuyla kutluyoruz.
Büyük Atatürk'ü ve kurtuluş mücadelesinde şehit düşen kahramanları saygıyla, minnetle, rahmetle anıyoruz.
***
Gizli oturum
Türkiye Büyük Millet Meclisi... 9 Mayıs 1920... Kürsüde Mustafa Kemal Paşa.
Konuşmasında bir fesat cemiyetinden söz ediyor.
Kurtuluş Savaşı'nı baltalamak... Meclis tutanaklarındaki ifadesiyle, "halkın kafasını karıştırmak, halkı zehirlemek" isteyenlerden.
Ve... Devam ediyor:
Bu fesat sahiplerini esaslı bir biçimde yola getirmek için kesin girişimlerde bulunuyoruz.
Ey büyük Atatürk!
Bu fesat cemiyeti, öylesine örgütlü ki... İçeride ve dışarıda destekçisi o kadar çok ki... Aradan yıllar geçse de görevine devam ediyor.
Görevi... Halkın kafasını karıştırmak... Emanet ettiğin Cumhuriyet'in gelişmesini baltalamak.
***
Özlenen ruh... '1920'
Ankara'da kış başlamak üzere... Hava, buz gibi... Meclis'te bırakın kaloriferi, soba bile yok.
Milletvekilleri, tahta sıralarda, paltoları ile oturuyorlar.
Tarih 1 Kasım 1920... Bolu Milletvekili Dr. Fuat Bey, Meclis Başkanlığı'na bir önerge veriyor:
Şiddetli soğuk, Meclis görüşmelerini imkânsız hale getirmiştir... Soba kurulana kadar toplantıların ertelenmesini arz ve teklif ederim.
Önerge üzerine konuşmalar yapılıyor.
Sonra da oylamaya geçiliyor.
Yüce Meclis... Gazi Meclis... Birinci Meclis milletvekilleri, tir tir titreyerek önergeyi reddediyorlar.
"Çalışmaya devam" diyorlar.
Bugün de... 14 Mayıs 2023'te seçilen milletvekillerimizden, aynı ruhla çalışmalarını bekliyoruz.
***
'Şuraya buraya' yaslanmadan
Tarih 17 Mayıs 1920... Pazartesi... Meclis... Gizli oturum... Mustafa Kemal Paşa konuşuyor:
Gücümüzü ve varlığımızı korumak, ulusal hedefi sağlamak için gerçek dayanağı dışarıda değil, içeride bulacağız... Kendi vicdanımızda.
Şuraya buraya yaslanarak hedef izlersek hayal kırıklığına uğrarız. Ey büyük kurtarıcı! Ey eşsiz kahraman! Ey Atam! İçimizde şuraya buraya yaslanma heveslileri olsa da, Türkiye, işaret ettiğin yolda hedefe yürüyor... Şuraya buraya yaslanmadan.
***
Dünü unutma
Kastamonu... Kadınlar aralarında para topluyorlar... Orduya yardım... 29 Nisan 1921.
Bir kadın... Kocası şehit yüzbaşı... Boynundaki altınını veriyor.
Bir diğer kadın... Şehit bir subayın eşi... Karyolasını.
Bir genç kız... Hatice... Ziya Bey'in kızı... Mehmet'in nişanlısı... Gelinliğini satıyor... 30 liraya... Parası kahraman orduya.
Ve sonra düğün yapılıyor... Hatice, gelinlik değil, günlük entarisini giyiyor.
19 Mayıs 1919'da yazılmaya başlanan destanın öyle sahneleri var ki, insanın gözlerini yaşartıyor.
Bu vatan hepimizin... Bu topraklar için az kan dökülmedi... Kadınlarımız, erkekler kadar mücadele etti.
Dünü unutmayalım... Ve bugünün kıymetini bilelim.
***
Uygar(!) Batı
Yine Birinci Meclis... Yine gizli oturum... 3 Temmuz 1920 Cumartesi... Kürsüde yine Mustafa Kemal Paşa:
Ulusal sınır içinde Kürt, Türk, Laz, Çerkez vesaire bütün unsurlar ortak ve eşit haklara sahiptir.
Birlikte çalışmaya karar vermişlerdir.
Hiçbir zaman başka bir anlayış yoktur.
Mustafa Kemal Paşa böyle söylüyor... Fakat... Yine aynı Meclis'te... Aynı kürsüde... Tek tek ülke isimleri vererek, "Bizi birbirimize kırdırmak isteyenler var" diyor.
Evet Atam... Bizi birbirimize kırdırmak isteyenler... Her dönemde var... "Uygar Batı" denilen tek dişi kalmış canavar.
***
Acı... Ama gerçek
Mehmetçik... Cephede savaşıyor... Kurtuluş Savaşı.
Ankara'da da... TBMM çalışıyor.
Mustafa Kemal Paşa... Cephe ile Meclis arasında mekik dokuyor... Olup bitenler hakkında sürekli milletvekillerini aydınlatıyor.
Ve bir gün... 1 Şubat 1921 Salı... Meclis... Gizli oturum... Mustafa Kemal Paşa'nın sözleri... Meclis tutanaklarından:
Sayın arkadaşlar... Pek acı bir gerçeği derin üzüntü ile söylemek zorundayım.
Gizli oturumlarda karşılıklı söylenen bütün düşüncelerin dışarıya, düşmanlarımıza düzenli olarak bildirildiğine ilişkin, belgeye dayalı haberimiz var.
Konuşma uzun... Mustafa Kemal Paşa bazı ayrıntılara giriyor:
"İçimizde bu zihniyette insanların bulunduğunu üzülerek itiraf etmek zorundayız."
Genel Kurul'dan, "Lanet olsun" sesleri yükseliyor.
Hani... Bir tarihte... Mustafa Denizli, "İçimizdeki İrlandalılar" diye bir söz etmişti... Hatırladınız mı?
İçimizde... Dışarıdaki değirmenlere su taşıyanlar dün de vardı, bugün de var... Yalan mı?
***
19 Mayıs ateşi
Seçim gezileri... Osmaniye'den Batman'a, Kayseri'den Adana'ya, Nevşehir'den Çorum'a... Adım adım dolaşıyoruz.
Ve her yerde... 19 Mayıs'ı görüyoruz.
Okulda... Parkta... Meydanda... Üniversitede.
Atatürk'ün, 19 Mayıs'ta yaktığı ateş hâlâ yanıyor... İlk günkü aşkla, heyecanla.
***
Yaşasın Cumhuriyet... Yaşasın demokrasi
Mersin... 19 Mayıs Ortaokulu... 19 Mayıs Anadolu Lisesi.
Elazığ'da, Batman'da, Çanakkale'de... 19 Mayıs Sokağı
Bursa'da... Kayseri'de... Adana'da... İzmir'de... 19 Mayıs Mahallesi.
Samsun'da... 19 Mayıs Üniversitesi... 19 Mayıs ilçesi.
Hastane... Gençlik merkezi... Kolej... "19 Mayıs" o kadar canlı ki.
Haftanın başında seçim bayramını kutladık... Bugün de 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı coşkuyla kutlayalım.
"Yaşasın Cumhuriyet... Yaşasın demokrasi" diyerek.
