Asrın depremi olmasaydı... Uçağımız Çukurova Bölgesel Havalimanı'na inecekti. Felaket, havalimanı inşaatını da etkiledi... Açılışı geciktirdi.
THY... Anadolu Jet... TK-7102... Uçak, Toros Dağları'nı aşıp Çukurova'ya doğru alçaldı... Çukurova Bölgesel Havalimanı üzerinden geçti... Ve Adana Şakirpaşa Havalimanı'na indi.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Adana Başmüdürü Alptekin Hergüner'e dedik ki:
- İnşaat... Son durum... Depremin etkisi... Yerinde görmek istiyoruz.
İstikamet... Bölgenin beklentisi... Rüyası... Bölgesel havalimanı.
***
Deprem rötarı
Sekiz milyon metrekarelik arazi... 107 bin metrekare terminal... 36 ayrı yapı... VIP... Kule... Teknik blok... Polis merkezi... Tren istasyonu... Jandarma binası... Nizamiye... Yerli yerinde...
Hasarsız.
"Tebrikler", bu nedenle. "Geçmiş olsun... Başsağlığı" konusuna gelince:
Havalimanının bugünlerde açılması planlanıyordu.
Dev şantiyede bin 700 işçi çalışıyordu... Yüzde 85'i deprem bölgesinden gelmişti... Aileleri Hatay'da... Kahramanmaraş'ta... Osmaniye'de... Adıyaman'da... İlçelerinde, köylerinde.
Kiminin evi yıkılmış, kiminin annesi veya babası... Eşi ya da çocuğu, enkaz altında kalmış.
175 mühendis... Bazılarının deprem olan illerde yakınları var.
Çalışanların çoğu gidince... Havaalanı inşaatında çalışma düşük yoğunlukta.
Başsağlığı... Ölenlere rahmet... Yaralılara acil şifa.
***
En zor testten geçti
Deprem... Adana'yı da sarstı... Yıkılan binalar... Can kayıpları... Yaralılar.
Bitişikteki Tarsus, az ilerideki Mersin... Depremden etkilendi.
Çukurova Bölgesel Havalimanı... Sıfır hasar.
Koskoca vinç... Depremde sarsılmış, arka kuyruğu kırılmış... Ama inşaat taş gibi... Sapasağlam... Sıva çatlağı bile yok.
Şantiye Şefi ve Proje Müdürü İnşaat Mühendisi Ferhat Güney'e döndük:
- Öncelikle geçmiş olsun... Başınız sağ olsun... Sonra da tebrikler... Havalimanında çöp bile yerinden oynamamış.
***
Teşekkürler
Kadın mühendislerden birinin ailesi deprem bölgesinden... Evleri yıkılmış.
Aile şimdi şantiyede... Konteynerde.
Şantiye büyük... Kasaba gibi... Konteynerler... İşçi yatakhaneleri... Depremzedeler, şantiyenin misafiri... Sıcak yemek... Banyo... Giyecek... Sağlık hizmeti.
Müteahhit firma Kozuva'ya teşekkürler.
***
Durmak yok
Havalimanı inşaatı yavaş da olsa devam ediyor.
Uçaklara yanaşacak 8 hareketli köprü... Kaplanıyor.
VIP binası... Kaplanmış.
Asma tavan kaplaması yapılıyor
Terminal... Diğer yapılar... İçlerinde çalışma var... Mimari işler.
***
Adıyaman'a taşınacak
Şantiyeden ayrılmadan önce... Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nu aradık.
Gözlemlerimizi aktardık... Ve dedik ki:
- Burada banyolu konteynerler var... Prefabrik yemekhaneler, evler, işçi yatakhaneleri var... Mobil sağlık istasyonu var... İki bin kişiye hizmet verecek her şey mevcut... Yarın, havaalanı açılınca...
Bakan Adil Karaismailoğlu sözümüzü kesti:
- İyi hatırlattınız... Teşekkür ederim... Hepsine de Adıyaman'da ihtiyacımız var... Şantiyeyi olduğu gibi Adıyaman'a taşırız.
***
Şantiye refleksi
Deprem sabahı... Şantiye şefi... Mühendisler... Hemen ilgilileri aramışlar:
AFAD'ı... Kızılay'ı... Valileri:
- Bize hangi görevler düşüyor?
Yanıt beklemeden... İş makineleri... Sokak aydınlatacak kapasitede jeneratörler... Arama-kurtarma ekipleri. Son hızla, deprem olan illere hareket.
Aynı gün... Bir TIR yiyecek... Bir TIR giyecek.
Şantiye refleksi tam puan.
***
Arama kurtarma
Şantiye Şefi Ferhat Güney, "Madenciler ile benzerliğimiz var" dedi:
- İnşaatçılar da arama-kurtarma konusunda iyi iş yaparlar.
Sonra... Bir üzüntüsünü söyledi:
- Enkazdan çok kişiyi çıkardık ama... Canlı çıkaramadık... Ona yanıyoruz.
***
Çanakkale ruhu
Şantiyede... Siyah bir TIR gördük... Partilerin seçim otobüsü gibi... Ama çok daha büyük.
Önünde... "Çanakkale geçilmez" yazıyor.
Yanında... "57. Alay... Ezineli Yahya Çavuş... Seyid Onbaşı... Halime Ana... Kanlı Sırt."
TIR... Çok amaçlı... Sergi... Sinema... Tiyatro... İlk yardım.
Deprem günü... TIR'ın üzenine şunlar yazılmış:
"Yardım aracı."
Kozuva... Çalışanlar... Yardıma devam ediyorlar... TIR'larla... Kamyonlarla.
***
Adalı'dan sağlık desteği
Pistler... Terminal... Diğer yapılar... Dolaştık, yorulduk.
İstikamet Adana... Sheraton Otel.
Otelin önünde bir minibüs... Sağlık malzemesi yükleniyor... İlaçlar.
Lobide... Sağlık personeli... Doktorlar... Eczacılar... Hemşireler.
Ünal Sarıbaş... Otel Genel Müdürü... Soruyoruz:
- Neler oluyor?
- Patronumuz Serdar Adalı'nın talimatı... Deprem bölgesine sağlık malzemesi gönderiyoruz... Ve sağlık ekibi... Daha önce de göndermiştik... Yollamaya devam edeceğiz.
Gittiğimiz her yerde... Aynı şeyi görüyoruz... İnsanlığın ölmediğini.