Kırıkhan... Ağır hasarlı binalar yıkılıyor... Bir yandan da enkaz kaldırılıyor. Milletvekili Hüseyin Yayman ve Uşak Valisi (Kırıkhan'da Koordinatör Vali) Turan Güler ile birlikteyiz.
Telefon... Yayman'ı, İstanbul'dan arıyorlar.
"Hayırdır" diyoruz... Ve dinliyoruz:
Arayan... Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız.
Dini cemaat liderleri ile birlikte Antakya'ya, iftara gelmek istiyorlar.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş... Ermeni Patriği II. Sahak Maşalyan... İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi Patriği ve Başpiskoposu I. Bartholomeos, Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh.
Papa Francis'in gelişi ise henüz netleşmedi.
***
Kırıkhan raporu
Depremde yıkılan ve acil yıkılması gereken bina sayısı 8 bin 930.
Vali Turan Güler'e soruyoruz:
- Elektrik... Su... Doğalgaz...
- Elektrik ve su veriliyor...
Hasarsız ve az hasarlı evlere de, istek halinde doğalgaz bağlanıyor.
Gezdik... 10 bin çadır dağıtılmış.
4 bin 500 konteyner için altyapı çalışması tam gaz.
Konteyner çarşı... 300 dükkân... Yakında açılacak.
İftar... Sahur... Sağlık hizmeti...
Psikolojik destek... Sorun yok.
***
İftihar listesi
Başta... Koordinatör Vali Turan Güler'in ekibi... Uşak İl Özel İdaresi.
Belediyeler... Kocaeli... Bursa... Konya... Denizli... Yozgat... Beykoz... Tuzla...
Üsküdar. Kırıkhan'da, izlerini gördük.
***
Sessiz adam
Yaşlı... Ak sakallı... Fötr şapkalı...
Samandağ'da, yolun kenarına oturmuş... Etrafı seyrediyor.
Selam veriyoruz... El işareti ile selamımızı alıyor.
- Nasılsın?
Yanıt yok... Enkazı gösteriyor.
- Bir ihtiyacın var mı?
Sopasını kaldırıyor... İftar çadırını işaret ediyor.
- Depremde ölen, yaralanan yakının oldu mu?
Avuçlarını açıyor... Dua etmeye başlıyor.
Acaba yardım etsek mi? Para versek mi?Hüseyin Yayman, "Sakın ha" diyor... "Alınabilir."
***
Oh! Çok şükür
Amik Ovası... Bereketli topraklar... Kırıkhan, Reyhanlı, Kumlu... Ovadan nasiplenen ilçeler.
Çiftçi... Deprem şokunu atmış... Tarlada, bahçede.
Havuç hasadı... Devam ediyor.
Mısır... Birinci ürün ekilmiş.
Buğday... Gübre atılıyor...
İlaçlama yapılıyor.
Bağlarda budama yapılmış.
Yoldan geçerken... Çiftçiye bağırdık:
- Ey, milletin efendisi... Allah kolaylık versin.
***
Asil millet
Emel ve Fikret Duman... Onların işi ipekçilik.
Defne... Harbiye... Kime sorsanız, onları tanır... Size işyerlerini gösterir... Apollon İpekçilik.
Deprem... Aile, 16 yakınını kaybetti.
Karı-koca... Çiftlik evine taşındılar.
İşyerleri büyük... Eşyaları depoya koydular... İşyeri, yatakhane oldu... 80-90 kişi kalıyor... Depremzedeler.
Emel-Fikret Duman çifti... Yılların dostu.
- Gelmiş, geçmiş olsun... Başınız sağ olsun.
Emel Hanım... Gözyaşları... Hıçkırıklar.
Fikret... "Devletimiz var olsun, milletimiz sağ olsun" diyerek söze başladı:
Hatay'ı ayağa kaldıracağız... Ata'mızın hem emaneti hem de vasiyeti.
Devletimiz büyük devlet... Depremin de üstesinden gelecek.
Milletimiz asil millet... Depremde gördük ki, bütün Türkiye bizim akrabamız.
***
Ah Samandağ vah Samandağ
Yıkılmış ve yıkılacak binalar o kadar çok ki.
Polis, zabıta, jandarma... Bizi uyardı:
- Ne olur yaklaşmayın.
Genç bir kadın... Yanımıza geldi... "Gitti" dedi:
- Samandağ'ın hafızası gitti... Evet, devlet-millet işbirliği, Samandağ küllerinden doğacak ama... Hafızası geri gelmeyecek.
Tanıştık... Öğretmen olduğunu söyledi.
***
Teşekkür
Hatay... Eski Meclis binası...
Fransız mimar tarafından yapıldı...
1927.
Kültür ve sanat merkezi olmuştu...
Antakya'nın merkezinde.
Ağır hasarlı.
Doğuş Grubu... Ferit Şahenk...
Yenisini yapacak... Yıkılan binanın aynısını. Daha önce yazmıştık.
Bu gelişte öğrendik ki... Depremde ağır hasar gören ve yenilenecek olan valilik binasının yapımını da Doğuş Grubu üstlenmiş.
Valilik binası da tıpkı Meclis gibi...
1927'den kalma... Tarihi yapı.
Teşekkürler Doğuş... Teşekkürler Ferit Şahenk.
***
Açık hava sobası
Yüzlerce çadır...
Hüseyin Yayman, bir teyzeye sordu:
- Abla... Bir ihtiyacın var mı?
- Mümkün ise bir soba.
- Olur teyze...
Hemen...
Çadırın hangisi?
Teyze... Çadırını gösterdi...
Sobası var... Çadırdan çıkan soba borusundan belli.
Yayman... "Teyze, ikinci sobayı ne yapacaksın?" diye sorunca... Yaşlı kadın, az ilerideki çadırı işaret etti:
Onların iki sobası var... Biri çadırın içinde... Diğeri dışında.
Akşamları dışarıdaki sobayı yakıp, geç saate kadar sobanın başında oturuyorlar.
Yatacakları zaman da... Çadırdaki sobayı yakıyorlar.
Eğer mümkünse... Bize de bir soba daha verilsin... Çadırın önüne kurmak için.
Yayman, gereğini yaptı... Teyzeye bir soba daha... Ve odun verildi.
***
Yarın... Beyazid-i Bestami
Hatay gözlemlerine nokta koyacağız... Gideceğimiz başka yerler var... Yolumuz uzun.
Ama... Hüseyin Yayman bırakmadı:
- Beyazid-i Bestami Hazretleri'nin türbesi de depremde yıkıldı... Kırıkhan'da... Orayı görmeden gidemezsiniz.
Gördük... Yarın anlatacağız.