Yüzyılın depremi... Antakya, Defne, Kırıkhan, Belen, İskenderun, Samandağ, Payas... Depremden sonra Hatay'a dördüncü gelişimiz.
Ramazan... İl genelinde 392 iftar çadırı var.
İftar çadırları, 14 Mayıs'ta "seçim çadırı" olacak... "Oy sandıkları" çadırlara konulacak... Çadırda oy kullanılacak.
Hatay Vali Vekili Oğuzhan Bingöl dedi ki:
- Biz böyle düşünüyoruz ama... Elbette son kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek.
***
Bereket yağmuru
Adana Havaalanı... Bir kargo uçağı... Fotoğrafını çektik... Pakistan'dan çadır getirmiş.
Sonra... Başka kargo uçakları da geldi.
Hatay'da... Tam 19 "yabancı sivil toplum örgütünün" yardım malzemelerini gördük... Çadır... Battaniye... İlaç... Yiyecek, giyecek.
Birkaçını not ettik:
Hümanist First... World Central Kitchen... Müslim Hands... Human Initiave... Tzu Chi... Islamic Relief Türkiye... Concern Worldwide.
***
Dadaş... "Devlet ve hizmet" adamı
Hatay Valisi Rahmi Doğan, "Sivas'tan milletvekili adayı olmak için" istifa etti.
Yerine henüz "atama yapılmadı."
Valiliği... Vali Yardımcısı Oğuzhan Bingöl, "vekâleten" yürütüyor.
O bir "Dadaş." Erzurumlu.
Deprem sabahından itibaren sokaktaydı... Enkaz başındaydı.
Birbirine sarılmış olarak can veren bir anne ile kızını, enkazdan çıkarışını anlatırken... Ağlamaya başladı.
Depremden sonra başka illere gidenlerin, şimdi yoğun şekilde dönüşlerini anlatırken... "Hatay'ın insanlarına kurban olayım" dedi... Yine gözyaşları.
***
Partilerüstü bir siyasetçi
Hatay'da... "Milletvekili" Hüseyin Yayman ile birlikte dolaştık... Gece, gündüz.
"Partisini" yazmıyoruz... Yakasında "parti rozeti" yok.
Depremde... Kırıkhan'da... "11 yakınını" kaybeden Hüseyin Yayman... 50 gündür bölgede... Erzin senin, Dörtyol benim... İlçe ilçe, köy köy "halkın içinde."
"Siyaset yapmayan" bir siyasetçi.
Partilerüstü... Bu toprağın evladı... Parti ayırımı yapmıyor... Herkese hizmet etmeye çalışıyor.
Kimilerine... "Amca" diyor... Kimilerine, "Baba... Teyze... Bacı... Kardeş."
"Karşılığı" da öyle... Kimileri ona "Abi" diyor... Kimileri de, "Evladım... Kardeşim... Amca."
***
Sağanak
Yağmur, yağmur, yağmur... Hayır, "gökten gelen" yağmurdan söz etmiyoruz.
Yurt içinde... Sivil toplam kuruluşlarının yardım yağmuru.
79 STK... Hangi birini sayalım?
Huzurlu Gönüllüler Eğitim Vakfı... İstanbul Niğde Federasyonu... Dağ Dayanışma Gönüllüleri... Sadaka Taşı Derneği... Hasene Vakfı.
50 gün oldu... Yardımın ardı arkası kesilmiyor.
***
Gelin-kaynana vakası... "Gel de gülme"
Yorulduk... Samandağ'da biraz dinlenmek istedik... Ama ne mümkün... Etrafımız sarıldı.
Kimi, "Hoş geldiniz" diyor. Kimi, "iftara kalmamız için" ısrar ediyor. Kimi de... Hüseyin Yayman'dan, "bir şey" istiyor.
Genç bir kadın... Öyle bir şey istedi ki... Hiç güleceğiniz yoktu... Başladık gülmeye.
"Taze gelinin" isteği: - Kaynanamla aynı çadırda kalıyoruz... Kocamla bana ayrı bir çadır verseniz... Hele konteyner olursa çok seviniriz.
***
Araç mezarlığı
Böylesini hiç görmemiştik... Filmlerde bile.
Antakya-Kırıkhan arası... Yolun sağında... Koca bir araç mezarlığı.
Birkaç kilometre gittik... Bir mezarlık daha... Yine araç... Ve motosiklet.
Ne marka ararsanız... BWV de var, FIAT da... Volkswagen de var, Mercedes de...
Toyota... Audi.
Bir kısmının markasını okumak imkânsız... Öyle hasarlı ki... Araç demeye bin şahit lazım... "Bir zamanlar otomobilmiş."
Hatay'daki "Depremzede" araç sayısını biliyor muydunuz?
Tam tamına 14 bin 503... İnanılır gibi değil.
***
Gönüllüler
Türkiye'nin her yerinde... Çoğu genç... "Z kuşağı."
Gelenlerin bir kısmı dönmüş... Ama yeni gelen de çok.
Kimi... Enkaz kaldıranlara yardım ediyor... Kimi yardım malzemesi dağıtıyor... Kimi depremzede çocuklara moral veriyor... Kimi iftar çadırında çorba dağıtıyor.
Hatay'da... İl merkezinde ve ilçelerde... Şu anda bin 137 gönüllü... Hizmette yarışıyorlar.
Samandağ... Gönüllünün biri, dönerken... Duvara şunları yazmış:
"Gönüllü geldik, gönülsüz gidiyoruz."
Duygulandık...
***
Yozgat-Saraykent çorba evi
Gezdik yorulduk... Biraz dinlenip, yine gezmeye koyulduk.
Hani ne derler;
Ayaklarımıza kara sular indi.
Hüseyin Yayman, "Bugünlük bu kadar yeter, yarın devam ederiz" dedi... Ve sordu:
- En çok dikkatinizi çeken ne oldu?
Çok... O kadar çok ki... Say say bitmez.
Aklımıza "ekmek... Çorba... Yemek" geldi... Hatay'da, nereye gittiysek "sıcak ekmek... Sıcak çorba."
7/24... İftarda... Sahurda... Oruç tutmayanlar için de gün boyunca.
Hatay geneli... 142 sahra mutfağı... 21 mobil aşevi... 21 mobil ikram... 5 mobil fırın.
Hele... "Yozgat- Saraykent Çorba Evi'ni" görünce... Hüseyin Yayman'a dedik ki:
- Ankara'ya dönünce hemen Cemil Çiçek'i arayacağız... Ramazan'dan sonra bizi Saraykent'deki çorbacıya götürsün... Hem tebrik edeceğiz, hem de çorbasını içeceğiz.
Yayman... "Beni de arayın" dedi... Elbette.
***
Sabah ola hayrola
Akşam... İftar... Hava soğudu... Kadınlar ve çocuklar çadırlarına çekildiler... Kimi de çadırın önünde ateş yaktı.
Erkekler... Çadırların önünde ateş yakıp, etrafında toplandılar...
Ramazan sohbeti. Bugün, burada noktayı koyalım ve...
Yarın yine Hatay'da, yeni bir güne başlayalım... Sabah ola hayrola.
